15 TEMMUZ DARBESİ

15 TEMMUZ DARBESİ
09 Temmuz 2017 - 23:33

İnsanlar tuzak kurar.  Her şeyi planlar en ince ayrıntısına kadar hesap yapar. Emeline ulaşmak için harekete geçtiğinde planının tıkır tıkır, işlediğini sanır, kendisini gözetleyenden habersiz. Ama kendisini gözetleyen ondan haberdardır, yaptıklarını görüyordur. Oda bir plan kurar, oda bir tuzak kurar hem de tuzakların en hayırlısını kurar. Tuzak kuran insan şaşırmıştır. Böyle olmamalıydı der. Oysa Her şeyi planlamıştım hem de en ince ayrıntısına kadar. Bu işte bir terslik olmalı diye söylenir durur.

            Evet, bu işte bir terslik vardı zaten. Tüm gücüyle şeytani hesaplar yapan isyan etmiş "veledalin" delalete düşmüş insan diğer tarafta milyonlarca mazlum ve çaresiz kalmış yüreklerin semaya açılan avuçları ve yakarışları. Kâinatın sahibi yüce yaratıcı şüphesiz her şeyi gören ve işitendir. Kalplerin en derininde olanı bilendir. Delalete düşmüş sapıtmış insanın tuzağına karşı o da tuzak kurar. Hem de tuzaklarını başlarına geçirerek bunu yapar.

            "Ve mekerû ve mekarallâh(mekarallâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne)."

(Onlar tuzak kurdular. Allah ta tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.) (Ali İmran 54)

       15 Temmuz 2016 tarihi tuzak kuranların Allahın inayeti ve aziz milletin direnişiyle tuzakların başlarına geçirildiği bir dönüm noktasıdır. Asırlar geçse bile bu olay unutulmayacak ve yeni kuşaklar bu milletin tarihinin en kahpe ve hain saldırısına karşı babalarının nasıl bir direniş gösterdiklerini gururla yâd edeceklerdir. Bu milletin tarih sayfaları arasına Çanakkale'de en modern silahlara karşı göğsünü siper eden şanlı asker gibi uçaklara mermilere göğsünü siper eden Niğdeli Ömer Halisdemirler, Konyalı Ahmetler, Diyarbakırlı Mehmetler, Rizeli Dursun dedeler, Antepli Şerife anaların bitmeyeceği izzet ve şereflerini çiğnetmeyeceklerini cümle cihana göstermişlerdir.

            Bana göre 15 Temmuz darbe teşebbüsü sadece Ülkemizi hedef alan bir darbe teşebbüsünden ibaret değildir. Bu alçak saldırı son 200 yıldır saldırı altında olan aziz islamın son kalelerinin zaptu rapt altına almak maksatlıydı. Düşen Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı. Düşen İslamın sancakları olacaktı. Şu an işgal altındaki tüm İslam âleminin düşmeyen ve direnen kalesi Türkiye kalmıştı, onu da düşürdüklerinde en az bir asır daha islamı ve Müslümanları kendisine bağımlı köle olarak kullanabileceklerdi.

            Plan büyüktü ve her şey hesaplanmıştı, hem de en ince ayrıntısına kadar. Her şey kusursuz işleyecekti. Ne de olsa kurulan tuzak dünyanın en büyük beyinleri tarafından yapılmıştı.

            Ancak hesap edilmeyen bir şey vardı.  Onlar Allahın onlardan habersiz olduklarını sandılar. Tuzaklarına hiç kimsenin güç yetiremeyeceğini sandılar. Çünkü ABD si Avrupası, DEAŞ'ı, FETÖ'sü PKK'sı, hepsi onların yanındaydı. Ve bu gücü kimse durduramazdı.

İşin en acı tarafı bu çirkefliği içimizdekileri devşirerek tertemiz islamı kullanarak kardinaller yetiştirerek yaptılar.

            Ancak Allah tuzaklarını başlarına geçirdi. Ve İman dolu göğüsleriyle genç ihtiyar, yaşlı, kadın, çocuk, liderin çağrısıyla sokaklara döküldü. Allahın inayeti ve yardımıyla darbe canavarını alaşağı etti. Böylece kurdukları tuzak başlarına geçiverdi. Darbeciler hala şoktadırlar. Böyle bir plan nasıl akamete uğrayabilir diye.

Fil sahipleride yenilgiyi anlayamamıştı. Onlarda bu güçlü ordu nasıl olur yenilir demişlerdi. Ancak kâinatın sahibinin gönderdiği bir kuş sürüsü onları biçilmiş ekin gibi yok etmeye yetti.

            Kimse Davut'un sapan taşının koca calut ordusunu hezimete uğratcağını da hesap etmemişti.

Yine Muhammed (a.s.) gibi bir yetimin Dünyaya İslam güneşini hâkim kılacağını da düşünememişti.

Allah bütün hesapların üstündedir. Onun iradesi bir şeyin olmasını dilediğinde o şey muhakkak oluverir. Son sözümüz

"Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor." (İbrahim 42)