15 TEMMUZA GUANTANAMO GÖLGESİ DÜŞÜRÜLMESİN
Türkiye halkı, 15 Temmuz kanlı darbesini püskürtmüş olmakla bu ülke ve bu toplum, tarihin şeref ve haysiyetle hatırlayacağı büyük bir direnişi icra etmiştir. Üstelik rezil ve zelil bir biçimde çökertilen bu kirli oluşumun şahsında, AB ve ABD'ye de güzel bir ders verilmiştir.
15 Temmuz hain darbe girişimi, Türkiye'nin öteden bu yana NATOdestekli askeri darbelerle karartılan ve ipotek altına alınan iradesinin özgürleştirildiği onurlu bir zaman dilimidir. Tarihin akışını emperyalist devletler adına uşaklık ve yavşaklık eden örgütlerin gayrı meşru faaliyetleri değil; bu kez Müslüman halkın direnişi değiştirmiştir.
Batılı zalimlerin güdümünde ve gölgesinde iş gören, bürokratik hegemonyanın bekası için sürekli seferberlik durumunda tutulan askeri cuntalar silsilesinin son halkasını tarihe gömmek, başlı başına muazzam bir kazanımdır.
Zaman ilerliyor, hayat akıyor ve her yeni gelişme karşısında baştan beri sergilenen titizliği koruyarak meşruiyeti adil bir şekilde derinleştirmek, yaygınlaştırmak ve tahkim etmek icap ediyor.
Batılı zalimlerin hegemonyasında iş gören ve onların emir eri görevini gören FETÖ'cü darbe severlere yönelik yargılanma sürecine ilişkin yaşanan tartışmalar, asli mecrasından sapma emareleri gösteriyor. Kimi lüzumsuz teferruatlar, bazen komplo teorilerini dahi zorlayacak vesveseleri, toplumsallaştıran uydurma malumatlar yığınıyla boğuşuyoruz bir süredir. Ölçüsüz, mantıksız ve daha önemlisi faydasız haber ve yorum bataklığı oluşturuluyor adeta. FETÖ ile mücadele adına bir taraftan örgüt tanınamaz-tanımlanamaz hale sokuluyor. Fayda getirmesi imkânsız ama zarar vermesi kaçınılmaz bir model üzerinde inat ediliyor adeta. Guantanamo modeli.
Dikkat ederseniz 15 Temmuz darbe girişimi davasından yargılanan sanıkların duruşmalara tek tip kıyafetlerle getirilmesi yönünde görüşler beyan ediliyordu. Sanıkların gösterişli takım elbiseler giydiği, düzgün saç ve sakal kıyafetleriyle, örgütlü bir algı operasyonu başlattıkları vurguları artmaya başladı. Bu sanıklara normal mahkûm muamelesi yapılamayacağı aksine Amerika'daki mahkûmlar gibi turuncu tulumlarla hakim karşısına çıkarılması, örnek resimler eşliğinde haber ve manşetlere taşındı.
Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Baş komutanı Tayip Erdoğan, 15 Temmuz etkinlikleri bağlamında konuşmasını yaparken bu konuya şu cümlesiyle istikamet verdi: "Geçenlerde Sayın Başbakanımızla da konuştum. Artık bunlar mahkemeye çıkarken Guantanamo'da olduğu gibi bunları da tek tip elbiseyle çıkaralım." Ertesi gün Adalet Bakanlığı tek tip kıyafet için teknik hazırlıklara başladığını yazılı medyada gördük. Aynı zamanda ve aynı saatlerde Şişli Adliyesi önünde toplanan bir grup AK Partili protestocu ellerine aldıkları 'turuncu tulum'la taleplerini somutlaştırdığını da gördük.
FETÖ gibi kirli ve karanlık bir yapı ile mücadele edildiğini hepimiz biliyoruz; Ancak bu yargılamaların üzerine neden turuncu ve tek tip elbiseler. Ya da neden özellikle emperyalizmin en vahşi ve en barbar temsilcisi olan Amerika'nın Guantanamo'da icra ettiği zulümlerin sembolü olan bu kıyafetler ?
FETÖ'cülerin bu kıyafetleri hak etmediklerini iddia etmiyorum. Belki de fazlasını hak etmişlerdir; lakin zulme ve tuğyana mal olmuş bir modelin Türkiye ye hiç yakışmadığını, faydadan çok Türkiye'ye zarar vereceğini düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, böylesi bir dönemde Guantanamo modelini önermesi, askeri darbelerle hesaplaşmak üzere çıkılan bu yolun, Guantanamo gibi çirkin ve barbarca bir modele düşürme teklifi tamamıyla yanlış olduğunu düşünüyorum.
Turuncu elbiselerle, sınırlı olsa dahi Guantanamo modelini teklif etmek sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı değil onun temsil ettiği siyasal-ahlaki çizgiyi tüm dünyada itibarsızlaştırmaya kapı aralayacaktır.
Son olarak diyorum ki: Sanıkların giydiği kılık kıyafetle adaletin tecellisi arasında hiçbir bağ yoktur. Hukuk hissi hareketten bağımsız olmalıdır, usulden değil. Bugünkü duygusal atmosferle alınacak yanlış kararların uzun yıllar unutulmayacak kimi yanlış ve utandıracak pratiklere sebep olabileceğini şimdi tartışmak gerekiyor. O resim ortaya çıktıktan sonra tartışmak kesinlikle kimseye fayda vermeyecektir.
Hz Ali (r.a)'nin dediği gibi: Haklı olmak kadar haklı kalmakta önemlidir.