Ağrı Dağı'nın eteğindeki yeşil cennet: İrem Bağları
Rakımı itibarıyla "Türkiye'nin çatısı" olarak nitelendirilen ve yurdun en yüksek rakımlı noktası olan Ağrı Dağı'ndan çıkan lavlar sonucu çölleşen bölgede onlarca farklı bitki türü ve ağaçlardan oluşan İrem Bağları, volkanik bir coğrafyanın ortasında yüzlerce dönüm arazi üzerinde bölgeye hayat veriyor.
Yöre halkı arasında "İrem Bağları" olarak bilinen yeşil vadi, barındırdığı renk tonlarıyla ziyaretçilerine adeta görsel şölen sunuyor.
İçerisinde kayısı, elma, şeftali, üzüm, kiraz, mısır başta olmak üzere birçok meyve ve sebze bağlarını barındıran İrem Bağları, birçok yaban hayvanına da ev sahipliği yapıyor.
Vadi, doğal güzellikleri ve yaban hayatı ile yöreye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinin başında geliyor.
Iğdır Orman İşletme Müdürü Taner Tazegün, "Bilindiği gibi Iğdır Türkiye'nin en kurak ili. Yıllık yağış miktarı 250 milimetre, Türkiye ortalamasına baktığımızda 650 milimetre. Bu da Iğdır'ın çölleşmeye müsait olduğu ve çölleşmenin en hızlı olduğu il." dedi.
Türkiye'de ormanı olmayan tek ilin Iğdır olduğunu ifade eden Tazegün, "Iğdır kurak bir il, böyle olunca da orman olmuyor. Ancak burada görünen güzellik, yeşil vadi denilebilecek durum tamamen sulamadan kaynaklanıyor. Verimli arazilere su getirdik ve vatandaşlarımız bağlardaki tarlalarında çok güzel çalışıp böyle bir eser ortaya çıkardılar." diye konuştu.
İrem Bağları, ekoturizm açısından ilgi çekiyor
Tazegün, Ağrı Dağı'nın eteklerinde su almayan alanların tamamen çöl olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de Konya Karapınar'dan sonra rüzgar erozyonunun en şiddetli olduğu yer Ağrı Dağı'nın etekleridir ama suyun geldiği yer bir o kadar güzel. Ekoturizm açısından bir numara diyebiliriz. Özellikle Iğdır çöl ikliminden kurtulup böyle bir yeşil alana girince insanlara huzur veriyor. Bu yüzden burası ekoturizm açısından son derece önemli. Burasının tanıtılması gerekiyor, buralar görülsün, tanınsın çünkü insanların çok güzel şekilde kullanacağı yerler."
Tazegün, böyle bir alanın 4 ülke sınırında bulunan Ağrı Dağı'nın eteklerinde bulunmasının daha fazla kitleye hitap edebileceğine dikkati çekerek, "Ağrı Dağı inanç turizmi açısından da bilinen ve önemsenen bir dağ, bundan dolayı buranın ayrı bir güzelliği var. Dağın yüksek kesimlerindeki verimli topraklar aşağıya gelip suyla birleşince böyle yeşil alanlar oluşuyor. Yöre halkı da bilinçli, vadinin içinde yaban hayatını koruma anlamında da güzel çalışmalar yapılmış." ifadelerini kullandı.
Hz. Nuh'un gemisi
İrem Bağları'nda gönüllü olarak faaliyet yürüten vatandaşlardan Coşkun Oluz, vadinin özellikle hafta sonu bölgeden çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladığını söyledi.
Onlarca farklı bitki türünü barındıran vadinin bölge için vazgeçilmez zenginlik olduğunu belirten Oluz, "Büyüklerimiz bu bölgeye İrem Bağları derlerdi. Bu alanın asırlardır böyle yeşillik olduğunu ve o günden beri doğasının hiç zarar görmediğini anlatırlardı, günümüzde de eski güzelliğini koruyor. Yöre halkı Hz. Nuh'un gemisinin tufanın dinmesiyle Ağrı Dağı'na oturduğuna inanır ve bu yüzden bu bölge İrem Bağları olarak anılır. İrem Bağları, Ağrı Dağı'nın devasa çölünün ortasında mükemmel bir yeşil alan olarak birçok kişi tarafından ziyaret ediliyor." diye konuştu.
Kaynak : Trthaber.com.tr