20 yaşında ama 30 kilo ağırlığında

Baba Nurettin Arıcı, ilk oğullarını da 5 yaşındayken lösemi nedeniyle kaybettiklerini söyledi. İlk çocuklarının acısının ardından ikinci çocuklarının dünyaya gelmesiyle mutlu olduklarını belirten Arıcı, bu mutluluklarının da hastalığı öğrenmeleriyle yarıda kaldığını ifade etti.

Oğlunun küçük yaşlardan itibaren halsizlik ve bayılma rahatsızlığı yaşadığını anlatan Arıcı, kendilerinin yardımıyla oğullarının liseyi bitirdiğini ancak üniversiteye gidemediğini kaydetti.

Bir yumurtayı bile yarım saatte yiyebiliyor

Oğlunun hayata tutunması için sürekli iyi beslenmesi ve kilo kaybetmemesi gerektiğini anlatan Arıcı, şöyle konuştu:

Hastalığı henüz yüzde 100 iyileştiren bir tedavi yok. Almanya'da bazı ilaç denemeleri yapılıyor. İlaçlarımız da ithal ilaçlar. Oğlumun bu kiloyu koruması için de sürekli iyi beslenmesi gerekiyor. Asgari ücretle çalıştığımız için karşılayamıyoruz. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Oğlumu özel mamalar alarak 35 kiloya çıkardık ama gücümüz bu mamaları almaya yetmedi. Mama alamayınca yeniden 30 kiloya düştü. Sürekli halsiz, çok yorulmuş bir insan gibi duruyor. Kendisinden 6 yaş küçük kardeşi bile 40 kilodan fazla. Oğlumuzun bu durumu bizi çok üzüyor. Bir yumurtayı bile yarım saatte yiyebiliyor.

Anne Gülsüm Arıcı ise bir anne olarak önce evlat acısı yaşadığını şimdi de oğlunun her geçen gün zayıfladığını görmenin acısını yaşadığını belirtti. Çaresiz bir şekilde kendilerine uzanacak yardım elini beklediklerini dile getiren Arıcı, Oğlumuza bakmaktan hiçbir zaman usanmayız. Umarım bir tedavi bulunur ve oğlum sağlığına kavuşur. En büyük hayalim onu yaşıtlarıyla aynı kiloda ve dinç görmek. dedi.


Kaynak : Trthaber.com.tr