9 Yıldır Dinmeyen Acı Roboski

Tarih 28 Aralık 2011 Şırnak Uldere'nin Roboski köyünde Türk savaş uçaklarınca 34 sivil Kürt vahşice katledildi.

Aradan 9 yıl geçti. 9 yıl önce savaş uçakları tarafından 34 mazlum Kürt bombalanarak katledildi.

Roboski katliamı üzerinden 9 yıl geçti. Tarihi Kürt katliamlarıyla dolu olan Türkiye'de katliamlara bir yenisi daha eklenmiş çoğu çocuk 34 mazlum Kürt savaş uçaklarınca bombalanarak katledildi.

Tarih 28 Aralık 2011'i gösterdiğinde Şırnak- Kürdistan sınırı saat 21.39'da Türk savaş uçakları tarafından 40 dakika boyunca aralıksız bombardımana tutuldu. Olayda Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 28'i aynı aileden, çoğu çocuk 34 Kürt feci şekilde can verdi.

Katliamın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen failler yargılanmadı. Sivil mahkeme de askeri mahkeme de dosyaya takipsizlik kararı verirken Anayasa Mahkemesi ise başvuruyu reddetti. Dosya geçtiğimiz yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürüldü. Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneği' de (Roboski-Der) Ocak 2017'de 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı. Bu yıl ki anmalar OHAL gerekçesiyle yasaklandı.

9 yıldır adaletin sağlanmadığı, yasın sona ermediği Roboski'de aileler her hafta 'Roboski için adalet arayışı' eylemleri düzenliyor. Ayrıca Roboskili kadınlar katliamdan bu yana yası simgeleyen siyah elbiseler giyiyor.

 

Peki 9 yıl önce Roboski'de ne oldu?

 

 

Türk televizyon kanalları, 12 saat sonra TSK'dan yapılan açıklamanın ardından katliam haberini vermeye başladı. TSK'nın açıklamasında şu ifadeler yer almıştı:

"Bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiş ve saat 21.37-22.24 arasında hedef ateş altına alınmıştır."

 

GİTMESELERDİ ÖLMEZLERDİ

Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik "Uludere bir operasyon kazasıdır" demişti. Yine dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de "Katliama ilişkin özür dilenecek mi?" sorusuna şu yanıtı vermişti: "Olayı suçluluk psikolojisiyle görmüyoruz. O gençlerimiz orada olmamalıydı." Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da "35 kişi oraya gitmeseydi ölmezdi" demişti.

 

TAMİNATSA TAZMİNAT DAHA NE İSTİYORSUNUZ?

Kamuoyundan gelen tepkilerin ardından bu kez dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan "Yatıp kalkıp Uludere diyorsunuz. 30-40 kişilik grup, katırlar, insanlar var. O yükseklikten bu Ahmet midir? Mehmet midir? Bilmek mümkün değil. TSK görevini samimi şekilde yapmıştır. Hata da olabilir. Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık. Tazminatı da açıkladık. Ama birileri istismar ediyor. Allah aşkına tazminatsa tazminat… Bizim resmi tazminatımız ötesinde yaptık. İlla terör örgütünün istediğini mi söyleyeceğiz. Kusura bakmasınlar" sözleriyle katliama ilişkin açıklama yapmıştı.

 

ERDOĞAN MAZLUM KÜRTLERİ BOMBALAYANLARA TEŞEKKÜR ETTİ

30 Aralık'ta ise Erdoğan Genelkurmay'a "Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesine bu konudaki hassasiyeti nedeniyle medyaya rağmen teşekkür ediyorum" sözleriyle teşekkür etmişti.

 

İSTİHBARATI ABD DEĞİL MİT VERDİ

Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, görevden alındıktan sonra özür dilemeyeceklerini söylediği Roboski katliamına ilişkin bu kez 2014'te şu açıklamayı yapmıştı:

"MİT tarafından gönderilen yazılar ve üst düzey MİT görevlisi tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri telefonla bizzat aranarak, Bahoz Erdal'ın hudut hattını geçmekte olduğu bildirilmiştir. Silahlı Kuvvetler'in yetkilileri, bilginin doğru olup olmadığını defaatle sormasına rağmen, MİT yetkilisi ısrarla bilginin doğruluğunu teyit etmiştir. Sonuçta, MİT'ten gelen birden fazla resmî istihbarat raporları ve telefon bilgileri üzerine maalesef Uludere olayı yaşanmıştır."

 

TÜRKİYE MEDYASI: SİLAH TAŞIYORLARDI -ASKER NE YAPSIN

TSK'dan açıklama yapılmayana kadar uzun süre katliama ilişkin hiçbir haber geçmeyen Türkiye medyası daha sonra katliama ilişkin haberlerinde TSK'yı masum gösterip suçu mazlum Roboskililere attı.

 

HİÇBİR RESMİ KURUM CENAZELERİ ALMAYA GİTMEDİ.

BAZI ÇOCUKLAR DONARAK ÖLDÜ

30 Aralık'ta İnsan Hakları Derneği (İHD) ile MAZLUMDER ortak heyeti köyde yaptığı incelemenin ardından şu açıklamada bulundu: 

"Hayatlarını kaybedenler mazot ve gıda maddeleri üzerinden sınır ticaretiyle uğraşıyordu. Sınır ticareti yıllardır Karakolun bilgisi dâhilinde yapılıyor. Özellikle son bir ayda karakol sınır ticaretine kolaylık ve müsamaha tanıyordu."

Bombardımanın gerçekleştiği bölgede inceleme yapan insan hakları örgütlerinin bir hafta yazdığı raporda da olaydan sonra hiçbir resmi kurumun yaralıları ve cenazeleri almak için harekete geçmediği, bu gecikmenin bazı yaralıların kan kaybından veya donarak ölmelerine yol açtığı yer aldı.

 

SORUŞTURMA AÇILDI AMA KATLAİMDAN DOLAYI DEĞİL

SINIR TİCARETİNE GÖZ YUMMAKTAN

Olaydan 1 hafta sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, Gülyazı Alay Komutan Vekili Albay Hüseyin Onur Güney'in görevden alınması için İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. 8 Ocak 2012'de Albay Güney açığa alındı. Soruşturma kapsamında, 17 muvazzaf askere ise "sınır ticaretine göz yumdukları" gerekçesiyle görevi ihmalden soruşturma açıldı.

 

KATLİAMDA SAĞ KALANLARA DA SORUŞTURMA

11 Ocak 2012'de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Uludere Alt Komisyonu kurulmuştu. Öte yandan 34 kişinin hayatını kaybettiği katliamı anan başta Roboskililer olmak üzere birçok kişi tutuklandı. Sağ kalanlar hakkında ise  "pasaport yasasına muhalefet", "sınırı yasadışı yollarla ihlal" ve "ülkeye sınırdan kaçak mal sokma" suçlarından soruşturma açıldı.

İSTİHBARATI ABD Mİ VERDİ MİT Mİ VERDİ?

Katliamdan 5 ay sonra Mayıs 2012'de Wall Street Journal (WSJ) Roboski katliamındaki hava bombardımanı öncesinde ABD'nin insansız hava aracı Predatör'den görüntü alındığını yazdı. Genelkurmay, haberin hemen ardından "Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İnsansız Hava Aracı tarafından yapılmıştır" açıklamasını yaptı ve haberin gerçeği yansıtmadığını söyledi. WSJ ikinci bir haber yaparak, haberlerinin doğru olduğunu ve kaynaklarının ABD Savunma Bakanlığı olduğunu söyledi.

 

İĞRENÇ BENZETME: HER KÜRTAJ BİR ULUDERE'DİR

Yine Mayıs 2012'de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan kürtaj ve sezaryene karşı olduğunu belirterek, ''Bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere ve medya mensuplarına sesleniyorum. Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz 'Uludere' diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmeden ne farkı var soruyorum sizlere" açıklamasında bulunmuştu.

 

MAHKEMELER TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında 12 Haziran 2013'te "taksirle ölme sebebiyet vermekten dolayı"  Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi. Savcı dosya kapsamında 1,5 yıldır sadece Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere kurumlara yazı yazarak belge istedi.

Ancak Roboski katliamını soruşturan Genelkurmay Askeri Savcılığı da "kovuşturmaya (davaya) yer yok" kararı vererek şöyle gerekçelendirdi:

"TSK personelinin bahsi geçen TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdiklerini, görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığı anlaşıldığından…" 

Takipsizlik kararında şüpheliler Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, 2. Ordu Harekât Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Halil Erkek ve 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu olarak sıralandı.

Roboskili aileler avukatları aracılığıyla 18 Temmuz 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yaptı. Başvurucular Anayasa Mahkemesi'nden Anayasanın "Kişinin Dokunulmazlığı, Maddî ve Manevi Varlığı" başlıklı 17. maddesinin üç fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmesini talep etti. Ayrıca en üst düzey yetkililerin başvuruculardan resmi özür dilemesi, takipsizlik ve takipsizliğe itirazın reddi kararının kaldırılması, öldürme olayı nedeniyle sorumluluğu doğabilecek Bakanlar Kurulu'nun, tüm askeri ve mülki yetkililerin yargılanmasının sağlanması için dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesi talep edildi.

 

TAHİR ELÇİ ROBOSKİ AVUKATIYDI

Çoğu çocuk 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamının avukatlarından Tahir Elçi ise 28 Arlaık 2015'te Diyarbakır'da Suriçi'nde Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada çıkan çatışmada hayatını kaybetti. Roboski'nin failleri 6 yıldır yargılanmazken, Tahir Elçi'nin katilleri ise 2 yıldır bulunamadı.

AYM REDDETTİ

AYM, 20 ay sonra Şubat 2016'da sonuçlandırdığı dosyada "eksik belgelerin süresinde AYM'ye sunulmadığı" gerekçesiyle reddedilmesine karar verdi. AYM, ret gerekçesinde 53 başvurucudan 3'ünün avukatlarının vekaletnamesinin dosyada yer almadığını belirtti. Yüksek Mahkeme, eksik belgelerin 15 gün içinde tamamlanması için tebligatta bulunduğunu hatırlatarak avukatın belgeleri 2 gün gecikmeli sunduğu için ret kararı verildiğini açıkladı.

 

Dosya AİHM'e gönderildi

Roboski katliamıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'nin de reddiyle iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından dosya, 281 kişinin başvurusuyla AİHM'e götürüldü.

Dönemin yetkilileri kimdi?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Org. Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanı Yıldırım Güvenç, Tuğgeneral Halil Erkek, Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı İbrahim Yılmaz

Yakınlarını kaybeden Ferhat Encü tutuklandı

Roboski katliamında kardeşini ve yakınlarını kaybeden, 2015 seçimlerinde HDP Şırnak Milletvekili olan Ferhat Encü ise 4 Kasım 2016'da tutuklandı. Encü'nün tutukluluğu devam ediyor.

Öztürk ve Şahin hakkında suç duyurusu

Öte yandan 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra darbeye teşebbüs eden birçok asker gözaltına alınıp tutuklanırken Roboski katliamı döneminde Hava Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Akın Öztürk tutuklanmıştı. Hemen akabinde Öztürk ve dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in hakkında Roboski'de 34 köylünün hava bombardımanıyla öldürülmesi ve darbeye teşebbüs suçlarından yargılanması talebiyle suç duyurusunda bulunulmuştu. Yine darbe girişiminden sonra Roboski katliamı dosyası hakkında takipsizlik kararını veren Askeri Hakim Ali Müjdat Eski de 15 Temmuz tutuklanmıştı.

"Roboski için Adalet arayışı"

Öte yandan Roboski aileleri, yakınlarını kaybettikten sonra adalet arayışı için her hafta bir araya gelerek açıklama yapıyor.

ROBOSKİ ANITI KALDIRILDI

Ayrıca Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneği'nin (Roboski-Der) Ocak 2017'de 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılırken Diyarbakır, Dicle Kent bulvarı üzerindeki bir parkta bulunan Roboski anıtı, yerinden kaldırıldı.

Roboski'ye 'katliam' demek 'kaba' ve 'yaralayıcı'

12 Aralık 2017'de de Roboski katliamının tüm boyutlarıyla araştırılması talebiyle Meclis'e verilen araştırma önergesi içerisinde geçen "katliam" kelimesini "kaba" ve "yaralayıcı" olarak değerlendirerek iade edildi.

Anmaya OHAL yasağı

Adaletin tecelli etmesi için arayışlar sürerken bu yılki anma etkinliğine ise kısıtlama getirildi. Katliamın 6'ncı yıl dönümü nedeniyle Perşembe günü mezarlıkta anma etkinliği düzenlemeye hazırlanırken; Şırnak Valiliği'nin olağanüstü hali gerekçe göstererek her aileden bir kişinin anmaya katılabileceği kararı aldığı belirtildi.

Hayatını kaybedenlerin isimleri

Bombardımanda hayatını kaybeden 34 kişinin isimleri ise şöyle:  Salih Ürek, Bedran Encü, Adem Ant, Erkan Encü, Şivan Encü, Muhammed Encü, Bilal Encü, Aslan Encü, Mehmet Ali Tosun, Savaş Encü, Orhan Encü, Nadir Alma, Celal Encü, Fadil Encü, Mahsun Encü, Şervan Encü, Yüksel Ürek, Cemal Encü, Cihan Encü, Vedat Encü, Serhat Encü, Salih Encü, Özcan Uysal, Hüseyin Encü, Nevzat Encü, Hamza Encü, Selim Encü, Zeydan Encü, Seyithan Enç, Hüsnü Encü, Selahattin Encü, Osman Kaplan, Abdulselam Encü, Şerafettin Encü.

 

Katliamın 9. yıl dönümünde hayatını kaybedenlere Batman Gündem ailesi olarak Allah'tan rahmet diliyoruz.. Mazlum Kürtlere de birlik beraberlik nasip etmesini, çekilen acıların Kürdistan devletinin kuruluşuna vesile olmasını diliyoruz.