ABD'nin Suriye Demokratik Güçleri'ne desteği
Washington Post gazetesi çalışanı Sly, Barack Obama destekli terör örgütü YPG/PYD'nin nasıl bir yapılanma içinde olduğuna dar bilgiler verdi.
ABD'nin askeri yardımı, Suriye'deki solcu Kürt milislerin büyük emellerini besliyor başlıklı makalede Sly, son 2 yılda Amerikan ordusundan DEAŞ'la mücadele kapsamında askeri destek ve eğitim alan YPG'nin, Arapların ağırlıkta olduğu birçok bölgeye yayıldığını vurguladı ve ABD yardımının PYD'nin bölgesel emellerine hizmet ettiğine işaret etti.
PYD'nin yayılması çatışmayı körüklüyor
Kürt savaşçıların, geleneksel olarak Kürtlerin olduğu yerlerden ziyade Arapların yoğunlukta olduğu bölgeleri ele geçirmesi, sadece uzun sürecek bir etnik düşmanlığı değil, aynı zamanda daha geniş bir çatışmayı körüklüyor. ifadelerini kullanan Sly, bu yayılmacı politikanın, NATO müttefiki Türkiye kadar bölgedeki yerel unsurları da ciddi şekilde rahatsız ettiğini yazdı.
Makalesinde, Washington'ın YPG'ye askeri destek vermesinin Ankara'da oluşturduğu tepkiye dikkat çeken Sly, bu rahatsızlığın aşılması için bünyesinde YPG güçleriyle Arap unsurların bulunduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı verilen oluşuma askeri yardımların verilmeye başladığını anlattı.
SDG'nin 4'te 3'ünü Kürtler oluşturuyor
Ancak Amerikalı yetkililerin de kabul ettiği gibi Kürtler, SDG koalisyonunun 4'te 3'ünü oluşturuyor ve bu da onları, Amerikan askeri desteğinden en fazla faydalanan kesim yapıyor. diyen Sly, ABD'nin YPG'ye silah vermiyoruz söyleminin geçersizliğini bir kez daha dile getirmiş oldu.
ABD özel kuvvetleri ve danışmanları gözetiminde DEAŞ'la mücadele kapsamında verilen eğitimlerde YPG unsurlarının ideolojik eğitimler verdiğini de kaydeden Sly, PYD'de çok güçlü bir Abdullah Öcalan hakimiyeti olduğunu ve onun görüşlerinin mutlak bir ideoloji olarak sınıflarda okutulduğuna işaret etti.
Sly, Washington yönetiminin DEAŞ gibi aşırılıkçı bir terör örgütüyle mücadele edebilmek için ABD'nin de terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'nın elebaşı Öcalan'ı lideri olarak gören bir başka yapılanmaya askeri destek vermesinin çelişkili bir durum meydana getirdiğini vurguladı.
Münbiç'teki ABD çelişkisi
ABD'nin, Münbiç'in geri alınmasından sonra YPG unsurlarının geri çekilip bölgeyi yerel Arap unsurlara bıraktığını söylediğini hatırlatan Sly, gerçekte ise durumun böyle olmadığına dikkat çekti.
Münbiç'i idare eden Arap unsurların büyük ölçüde PYD çizgisindeki gruplar olduğunu belirten Sly, bu gruplarla YPG arasında ciddi bir fark bulunmadığını ve Türkiye'nin de bu durumun farkında olduğunu ifade etti.
Sly, Münbiç'te yakın zaman önce ABD askerleri gözetimindeki eğitimlerini tamamlayan 250 kişilik grubun Münbiç Askeri Konseyi tarafından DEAŞ'ın elindeki Rakka yerine Halep'e yollandığını belirterek bu kişilerin Türkiye'nin desteklediği ılımlı muhaliflerle savaşmaya gönderildiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında şu anda El Bab'da devam eden operasyonların daha sonra Münbiç'e kayabileceği ve buranın PYD unsurlarından temizleneceği sinyalini vermişti.
Kaynak : Trthaber.com.tr