Ahmet Türk: Yalvarıyorum Yarınlarımızı Karartmayın
HDP BATMAN MİTİNGİ 2017
HDP'nin Batman'da düzenlediği referandum mitinginde konuşan Eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, "Hala yarınları düşünmekten aciz olan insanlara söylüyorum ve onlara sesleniyorum, yalvarıyorum yarınlarımızı karartacak bir çalışmanın içinde olmayın. Bunun tarih önünde sorumluluğu çok büyüktür" dedi.
HDP Batman İl Başkanlığınca, referandum çalışmaları çerçevesinde miting düzenlendi. 16 Mayıs Şehir Stadı önünde düzenlenen mitinge, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve görevden alınan eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk katıldı. Mitingte konuşan Ahmet Türk, uzun yıllardan beri siyasetin içinde olduğunu, birçok önemli günleri ve 12 Eylül zindanlarını yaşadığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Bugün de o politikalarını o zindanlarını getirmek istiyorlar. Yine 1994- 95 yıllarında yıkılan köylerin, faili meçhul cinayetlerin şahidi olduk. Demokrasi mücadelemiz zaman zaman kesilmişse de, ipotek konulmadı. Bugün farklı bir notadayız. Artık halkımızın, geleceğimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine ipotek konmaya çalışıyorlar. Hepimizin adına, halklar adına bir tek kişi karar verecek. Yani bir tek kişinin dudakları arasından çıkan kelime yasa olacak, kanun olacak. Durum bundan ibaret. Keşke bugün AKP'ye oy veren insanlar da burada olsaydı. Bunun irademizi teslim etme anlamına geldiğini onlar da bilseydi. Dünyada tek bir kişinin yönettiği birçok ülkeyi biliyoruz. Bunlardan biri Saddam'ın yönettiği Irak, biri Esad'ın yönettiği Suriye, biri Kaddafi'nin yönettiği Libya, biri Mübarek'in yönettiği Mısır. Ne oldu sonuçları, bugün halklar büyük acı çekiyor. Tekçi anlayıştan ötürü insanlık dramı yaşanıyor. Biz bunun için tekçiliğe karşıyız. Herkes yeniden düşünsün ve gerçekten geleceğimizi kararttıracak olan referanduma, vicdani muhasebe yaparak baksın."
"BİZ KİMSENİN DÜŞMANI DEĞİLİZ"
AK Parti'nin bütün halkları karşı karşıya getiren bir politikayı Türkiye'nin gündemine getirdiğini ileri süren Ahmet Türk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz ortak demokratik bir geleceği esas alıyoruz. Biz böyle bakıyoruz. Biz insanız, vicdan sahibiyiz, kimsenin düşmanı değiliz. Bizim derdimiz zulmün olmadığı, insanların kucaklaştığı bir geleceği elde etmektir. Lütfen bunu görmeyenlere, anlamayanlara gidin kapılarını çalın, yarınlarımızı karartacak bir karardan onları alıkoyun. Onları ikna edin. İnanıyorum ki biz ikna etmek için yola çıksak, derdimizi, duygularımızı anlatsak ikna olmayacak insanımız yok. Bu nedenle eğer Kürdistan'da 'Hayır' çok güçlü bir şekilde ortaya çıkmazsa bizim eksikliğimizdir. Bu coğrafyada 'Evet' oyu verildiği zaman yarın Cumhurbaşkanı ve Başbakan çıkacak, 'Bütün yaptıklarıma rağmen Kürtler bana destek verdi' diyecek. Bunu Türkiye'de kullanacak, uluslararası arenada kullanacak, 'Kürtlerin bir derdi, bir sorunu yok, bakın büyük oy aldım' diyecek."
Ahmet Türk, 16 Nisan'da yapılacak referandumda iyi düşünerek tercih yapılması gerektiğini belirterek, "Bunu hala yarınları düşünmekten aciz olan insanlara söylüyorum ve buradan onlara sesleniyorum. Yalvarıyorum yarınlarımızı karartacak bir çalışmanın içinde olmayın bunun tarih önünde sorumluluğu çok büyüktür. Çocuklarımıza, torunlarımıza karşı hesap veremeyiz. Bu kadar önemli bir referandumdur" dedi.
HDP Milletvekili Önder ise Ahmet Türk'ün yalvarışına kayıtsız kalanların insan olmadığını ifade ederek, "Ben Ahmet Türk'ün kendi adına başka partilere oy verenlere ilk defa 'size yalvarıyorum' lafını duyuyorum. Buna kayıtsız kalan insan değildir. Ahmet Türk'ün dizleri toprağa değmemiştir. Hiçbir zalimin önünde diz çökmemiştir. Dünya malına tamah etmemiştir. İlk defa ağzından böyle bir laf işittim bu kolayından bir laf değildir. Bütün Kürt halkının bunun manasını önemli bir şekilde düşünmesini istiyorum. Bize düşen budur bu lafta çok keramet var gelecek kendi ellerimizdedir. İşte bu referandum seçimlerden bile daha önemli ve belirleyicidir" diye konuştu.
Halk oylamasını anlatmak için 7 günde 8 bin 500 kilometre yol katettiğini ifade eden Önder, şöyle konuştu:
"Gelecek kendi ellerimizdedir. Referandum, seçimlerden bile önemlidir, belirleyicidir. Bizim işimiz anlatmak, size de anlatırız. 17 Nisan sabahı her şey ortaya dökülecek. Bu kalan 5 günü Allah için çocuklarımızın geleceği için, ortak vatanımız için 'bugün acaba bir yeri daha ziyaret edebilir miydim?' diye kendimize sormadan o günü bitirmeyelim."
"Gençlik nasıl bıraktıysak öyle. Önemli bir kıyım yaşamıştır. Yine de idaresinden ödün vermedi. Biz size birşey verebiliyor muyuz? Artık bir belediyemiz de yok. Bizle beraber olmak demek polis dayağı, gazlar bombalar, zindan, zulüm, ölüm. Bu halk bütün engelemellere rağmen gelip bu alanı dolduruyorsa insan tefekkür etmez mi? Burada bir onur meselesi var. Biz insanların ortaklaşa bir arada yaşamasını arzuluyoruz, bunun için bu uğraşlarımız. Biz, bize gösterecekleri filmlerin fragmanlarını izledik. Kim bu halkın iradesine ipotek koyabilir? 'Daha demokratik olacaklar' diyor. Neyin demokratik olacağını söylemiyorlar. 100 belediyeyi gasp ediyorlar, demokrasi nutukları atıyorlar."