Bitlis'teki helikopter faciasında 4 kritik soru!

Türkiye önceki gün Bitlis-Tatvan'da düşen askeri helikopterde hayatını kaybeden 11 askerin acısını yaşarken, uzmanlar dört soruya yanıt arıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de kazanın hemen ardından helikopterin düşüş nedenini tespit etmek için harekete geçti.

Kara Havacılık Okul Komutanlığı bünyesinde oluşturulan kaza-kırım heyeti çalışmalarına başladı. Bölgeye giden uzmanlar, enkazı, uçuş kayıtlarını, telsiz görüşmelerini ve meteoroloji raporlarını incelemeye aldı. Yaralı kurtulan personel ve görgü tanıklarıyla da görüşülüyor.

PATLAMA EMARESİ YOK

Heyetin ilk bulgularını da dün paylaşan Milli Savunma Bakanlığı, “helikopter düşürüldü” iddialarını yalanladı ve bölgede ani değişen hava koşullarına dikkat çekti. Bakanlık açıklamasında, kaza-kırım ekibinin enkaz bölgesindeki ilk incelemelerinde herhangi bir patlama ve yanma emaresine rastlamadığı vurgulandı. Açıklamada, “Helikopterin hareketinden önce Tatvan bölgesinde faaliyetini olumsuz etkileyecek bir hava durumunun olmadığına dair meteorolojik bilgi teyit edilmiştir. İlk bilgiler ışığında, kaza kırım olayının hava koşullarının ani değişimi sonucunda ortaya çıkan olumsuz hava şartları nedeniyle meydana geldiği değerlendirilmektedir. Nihai sonuç detaylı teknik inceleme sonucu belirlenecektir” denildi.

 

ANİ RÜZGÂR DEĞİŞİMİ

Normal şartlarda uçuş planlaması yapılırken, uçulacak bölgedeki hava şartlarına ilişkin meteoroloji raporları önceden alınıyor. Kaza gününe ilişkin raporlar, Elazığ-Bingöl hattındaki hava şartlarının olumsuz olmadığını gösteriyor. Uzmanlar, aniden kuvvetlenen rüzgârların doğurabileceği risklere de dikkat çekiyor. İlk bulgular, helikopter havadayken aniden değişen olumsuz hava şartlarının kazaya neden olabileceğine işaret ediyor. Kazadan sonra bölgeye giden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, “İlk bilgilere ve görgü tanıkları ifadelerine göre kazanın ani değişim gösteren olumsuz hava şartları nedeniyle meydana geldiği değerlendirilmektedir. Bu elim olayın kesin nedeni, ayrıntılı inceleme sonucunda belirlenecektir” demişti.

TEKNİK ARIZA VAR MI?

İlk bulgular olumsuz hava koşullarını işaret etse de, “Kaza teknik arıza sonucu mu oldu” ve “Pilotaj hatasından mı kaynaklandı” sorularına da yanıt aranıyor. Uzmanlar, bu soruların yanıtını hem enkazda yapacakları incelemeye hem de uçuşla ilgili pilot ile kule görüşmelerine bakarak verecek. Helikopterin periyodik bakımlarının zamanında yapılıp yapılmadığı da geriye dönük olarak incelenecek. Ancak eldeki ilk bulgular pilotaj hatasına işaret etmiyor. Askeri kaynaklar her iki pilotun da kurmay sınıfında ve binlerce saat uçuş tecrübesine sahip olduğuna dikkat çekiyor. Ancak pilotların daha önce defalarca bölgede uçmuş olsalar da ani değişkenlik gösteren kış şartlarında zorlanabileceğinin de altı çiziliyor.

COUGAR’LAR BÖLGEYE UYGUN DEĞİL Mİ?

Askeri kulislerde, Türkiye’de birçok kez kaza kırıma uğrayan Cougar helikopterlerinin Doğu ve Güneydoğu koşullarına uygun olup olmadıkları da yıllardan beri tartışma konusu. 1993’te Fransa’dan 20 adet alındıktan sonra 1996’dan itibaren TUSAŞ tesislerinde üretilen Cougar’ların alımına bölge koşullarına uygun olmadığı için askerlerin karşı çıktığı ancak dönemin başbakanı Tansu Çiller’in ısrar ettiği ileri sürülmüştü.

 

Birçok uzman, Cougar’ların dağlık ve engebeli araziler için uygun olmadığını savunuyor. Daha çok düz araziye uygun olduğu değerlendirilen Cougar’ları Avusturya da bu nedenle Alpler’de kullanmıyor.