'Bizi kurtaracak kimse yoktu'
20 yaşındaki Muhsine Begüm, Arakan'ın Kerife Köyünde yaşananları, boğazı düğümlenerek, Bizleri evlerimizden zorla çıkardılar. Erkekleri ve kadınları ayrı ayrı sıraya soktular. Ellerimizi başımızın üstünde tutmamızı söylediler. 50 kişi kadardık. Askerler ve yanlarında bir grup yerli adam, köyün önde gelenlerinden dört kişi ayırdılar. Sonra kalabalığın önünde boğazlarını keserek öldürdüler. ifadeleriyle dile getirdi.
Katliam ve tecavüz
Begüm, Associated Press ajansıyla yaptığı söyleşide, Kerife'de yaşananları abartarak anlatmadığını belirterek, dört köylünün öldürülmesinin ardından yaşanan katliam ve dehşet sahnelerini aktarmaya devam etti.
Okuma yazma bilmeyen yoksul bir köylü olan Begüm'ün kocası, askerler tarafından tartaklandıktan sonra boğazı kesilerek öldürülmüş. Cesedi çok sayıda köylünün cesediyle bir kamyonete yüklenerek köyden çıkarılmış. Saldırganlar, Begüm'ün küçük bebeğini kucağından alıp genç kadına tecavüz etmiş. Bir süre sonra, tecavüzcü askerlerin bir anlık dikkatsizliğinden faydalanan kadın, oğlunu alıp yakındaki bir tepeye kaçmayı başarmış. Orada iki gün saklandıktan sonra erkek kardeşinin verdiği 38 doları (yaklaşık 133 TL) insan kaçakçılarına ödeyerek Bangladeş'e sığınmış.
Genç kadın, Bangladeşli sınır muhafızlarıyla karşılaştığında gözyaşlarına boğulduğunu ifade ederek, Onlara 'Beni koruyacak kimse yok. Bebeğime bakın, geri dönersek ölecek.' diye yalvardım. dedi. Begüm, yakarışını duyan muhafızların bebeğiyle sınırdan geçmesine izin verdiklerini söyledi.
İnsanlar evimin önünde öldürüldü. Onları evimin önünde yaktılar
Arapça öğretmeni Osman Gani de 11 Kasım'da ailesiyle yaşadığı Gouzo Bill köyüne gelen Myanmar ordusunda görevli askerlerin yaşattıklarını Köyümüze gelip acımasızca öldürdüler, evlerimizi ateşe verdiler. Bizi kurtaracak kimse yoktu. sözleriyle ifade etti.
Gani, köye yakın bir yerde yaklaşık bir hafta gizlendiklerini, daha sonra ailesini yanına alamadan Myanmar'dan göç etmeye zorlandığını belirtti.
Saldırıdan sonra gizlenen ancak askerlerin çekilmesiyle köyüne gidip tahribatı cep telefonuna kaydeden Gani, videoları göstererek, Yakılmış bedenleri görmüyor musun? diye sordu. Videoda, Gani'nin Bu benim yerim, benim evim. Bu Puitta'nınki. Bu Yunus amca. sözleri dikkati çekti.
Dünyanın en yalnız topluluğu
Halkın çoğunluğu Budist olan ülkede yaşayan Rohingyalar, yıllardır ayrımcılığa maruz kalıyor. 53 milyonluk ülkede yaklaşık bir milyon nüfusa sahip oldukları halde Myanmar devleti Rohingyaları vatandaş olarak dahi tanımıyor. Nesillerdir aynı topraklarda yaşıyor olsalar da Myanmarlıların çoğunluğu, Rohingyaları Bangladeş'ten gelen kaçak yerleşimciler olarak görüyor. Arakanlı Müslümanlar, komşu Bangladeş'e sığındıklarında da vatandaşlık hakkına sahip olamıyorlar.
Bangladeş'e son bir ay içinde 15 bin Rohingyanın göç ettiği tahmin ediliyor. Ülkede 1970'lerden bu yana gelen Arakanlı mültecilerin sayısı 500 bine ulaşmış durumda. Myanmar sınırına yakın sahil bölgesi Cox's Bazar'da 33 bin kayıtlı mülteci olduğu ifade ediliyor. Bangladeş, bu mültecilere gönüllü kucak açmış değil. Sahil devriyeleri çoğu zaman mülteci teknelerini geri çeviriyor.
BM Nüfus Fonu (UNFPA), son dönemdeki şiddet olayları nedeniyle yerinden olan Arakanlı Müslüman sayısının 30 bine ulaştığını açıklamıştı.
Yeni şiddet dalgası
Rohingyaların büyük bölümünün yaşadığı Arakan eyaletinde ekim ayında polis kontrol noktalarına düzenlenen ve 9 polisin hayatını kaybettiği koordineli saldırların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlar, Müslüman azınlığı yeni bir şiddet dalgasına maruz bıraktı.
Saldırları düzenleyenlerin kimlikleri veya amaçları hakkında kesin bilgiye sahip olunmasa da Rohingyalar olağan şüpheli olarak güvenlik güçlerinin hedefinde. Ordunun sivil halka yönelik saldırılarına karşı çoğunluğu kırsal kesimde yaşayan halk kendini korumakta zorlanıyor. Ekim ayından bu yana yaşanan çatışmalarda yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Hükümet operasyonlarda sivil halka yönelik katliam ve hak ihlalleri olduğu iddiasını reddederken, kurtulanların ifadeleri ve insan hakları kuruluşlarının tespitleri, iddiaların hiç de abartı olmadığını ortaya koyuyor.
Aung San Suu Çii hayal kırıklığı yarattı
Myanmar'da yıllarca askeri yönetimin ardından bu yıl büyük umutla iktidara gelen Nobel Barış Ödüllü özgürlük savunucusu Aung San Suu Çii ve hükümetinin, son krizde izlediği tavır uluslararası toplumda büyük hayal kırıklığı yarattı.
İnsan hakları savunucusu olarak ünlenen liderin, Arakanlı Müslümanlara yönelik hak ihlallerine yeterli tepkiyi vermemesi eleştirildi. AA
Kaynak : Trthaber.com.tr