Çocuğunuz dilini çıkaramıyorsa dikkat
Çocuğun sınırlı ya da sıkı bir bağ dokusuna sahip olması, yaşamını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Dil ve dudak bağları, bebeklerde emme, çocuklarda ise yeme ve konuşma bozukluklarına yol açabiliyor. Ağız sağlığının dışında, dişler arasında boşluk oluşmasına neden olan bu bağ dokuları, çocuğun ileriki yaşlarında estetik kaygısı yaşamasına zemin hazırlayabiliyor. Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, çocuklarda görülen dil ve dudak bağları hakkında bilinmeyenleri anlatıyor.
Diş etini, dudak, dil ve yanak arasında bulunan dokulara bağlayan yumuşak mukozaya frenulum (dudak, dil, yanak bağı) adı verilir. Bu dokular genellikle, üst ve alt ön kesici dişlerin arasında, dil altında ve ayrıca yanak ve arka dişlerin arasında konumlanabiliyor. Ağız içinde bulunan bu bağ dokularının sayısı da kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Neredeyse her bireyin dil altında yer alan bağ dokuları, üst ve alt orta dişlerin üzerinde de birden fazla bulunabiliyor.
Bağ dokuları nasıl fark edilir?
Çocuk, konuşma bozukluğu yaşıyorsa, şeker ya da dondurma yerken dilini ağzından çıkaramıyorsa dil ve dudak bağı problemlerinden şüphelenilebilir. Ayrıca bebeklerde de meme ucunu kavrayamama veya emmede zorlanma görülmesi hali de dikkat gerektirebilir. Bu tür durumlarda, bağ dokusunun bulunduğu düşünülen dil ya da dudak parmak yardımıyla yavaşça kaldırılıp incelenmelidir.
Diş eti çekilmelerine neden olabiliyor
Gerektiğinden daha kalın ve daha büyük bir yapıya sahip olabilen dudak bağları, başta bebek ve çocukların olmak üzere çoğu kişinin yaşamını kötü yönde etkileyebiliyor. Dil altı bağı, bebeklerin emme, çocukların ise beslenme ve konuşma hareketlerini etkilerken, dudak bağı diş eti çekilmelerine zemin hazırlayabiliyor.
Çocukların psikolojisini etkileyebiliyor
Kalın ve büyük bir yapıya sahip olan dudak bağları, diş problemlerinin yanı sıra estetik sorunları da beraberinde getirebiliyor. Bu dokular, dişlerin arasında distema (boşluk) oluşmasına ve dişlerin birbirinden ayrık çıkmasına yol açabiliyor. Bu nedenle arkadaş çevresi oluşmaya başlayan çocuklarda diş yapısını beğenmeme ve bununla birlikte özgüven eksikliği görülebiliyor.
Bağ dokuları mutlaka alınmalı
Birçok soruna sebep olabilen dudak bağları, yer aldığı kısımdan muhakkak çıkarılmalıdır. Bilhassa üst ve alt dişlerin arasında konumlanan dudak bağları, bulundukları bölgeden uzaklaştırılmalı, ardından ise ortodontik diş teli tedavisi uygulanmalıdır. Dudak bağları alınmayan kişilerde diş teli uygulamaları yapılsa dahi istenilen sonuç elde edilemez ve dişler arasında birleşme sağlanamaz.
Lazer tekniği daha avantajlı bir yöntem
Dudak bağı şikayetlerine, daha önceleri cerrahi operasyonlar önerilirdi. Fakat bu problemler, ilerleyen teknoloji ve yapılan çalışmaların ürünü olan lazer tekniğiyle daha kısa sürede çözülmeye başlanmıştır. Lazerle dudak bağı alımı, anestezisiz, bıçak kesiği olmadan, kanamasız ve acısız bir şekilde yapılır. Bu nedenle lazer tekniği, hem hasta hem de hekim için daha hızlı ve daha konforludur. Çok kısa bir zamanda uygulanabilen lazer tekniği, cerrahi operasyonlara nazaran da daha kolay olup dikiş atılmasını gerektirmez. Lazer tekniği ayrıca uygulama sonrası daha az enfeksiyon riski taşır. Ancak bağın çok derinde yer alması durumlarında cerrahi operasyon gerekebilir.
Kaynak : Trthaber.com.tr