Doğan Cüceloğlu kimdir, neden öldü? Yazar ve psikolog Doğan Cüceloğlu öldü mü?

Kültür Sanat Haberleri - Doğan Cüceloğlu'nun ölüm nedeni usta ismin okurları tarafından merak konusu oldu. Kötü haberin gelmesinin ardından "Doğan Cüceloğlu öldü mü?" sorusu yanıtlandı. Peki, yazar ve psikolog Doğan Cüceloğlu neden öldü?

Yazar ve psikolog Doğan Cüceloğlu’nun yaşamını yitirmesi ünlü yazarın okurlarını yasa boğdu. Sabah'tan Yunus Emre Kavak'ın özel haberine göre Cüceloğlu, evinde ölü bulundu. Peki, usta yazar ve psikolog Doğan Cüceloğlu kimdir? Son dakika... Ünlü psikolog Doğan Cüceloğlu evinde ölü bulundu

DOĞAN CÜCELOĞLU NEDEN ÖLDÜ? Ünlü psikolog Doğan Cüceloğlu, İstanbul Beşiktaş’ta yaşadığı dairede ölü bulundu. 83 yaşındaki psikolog ve yazar Cüceloğlu, bir süre önce anjiyo olmuştu. İlk belirlemelere göre, Cüceloğlu evinde yürürken ayağının takılması sonucu başının üzerine düştü. Evdeki görevli durumu sağlık ekiplerine haber verdi. Eve gelen sağlık ekipleri Cüceloğlu'nun hayatını kaybettiğini tespit etti.

DOĞAN CÜCELOĞLU KİMDİR? Cüceloğlu’nun kendi ağzından anlattığı hayatı ve kariyeri şöyle: On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu olarak Mersin'in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeyecek, dokunamayacak, naz edemeyecektim. Silifke'de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli'nde okudum ve Kırklareli Lisesi'nden mezun oldum. Kırklareli lisesinde ilk aşk şiirimi yazdım. Ankara Atatürk Lisesi'nde edebiyat ve kompozisyon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyledim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun etkisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD'de Illinois Üniversitesi'nde doktoramı yaptım. Uzmanlık alanım iletişim psikolojisidir. Amerika'da doktora öğrencisiyken, benim gibi doktora öğrencisi olan Kaliforniya'da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocuğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur. Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğunu. Silifke'de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya'da büyümüş feminist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım. Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily'e acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım. Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yönünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum. Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yazmaya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum. Amerika'daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye'de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazmanın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, televizyon programlarına başladım.