Erdoğan'dan Barzani'ye Aşağılayıcı Dile Devam

Her fırsatta tek dil tek bayrak tek millet edebiyatı yapan Kerkük'teki soydaşlarımız cart curt muhabbetleriyle Türkiye'deki Kürtler en tabii haklarını bile doğru düzgün kullanamıyorken seçim barajının 0 olduğu, Türkmence'nin resmi dil olduğu Türkmence ana dilde eğitimin her seviyede serbest olduğu  sözde nüfusun büyük kesimini Türkmenlerin oluşturduğunu iddia ettikleri Türkmen partilerin boykot ettiği referandumda katılımın %78.77 olduğu, zengin petrol kuyuları için değil de sırf Türkmenlerin kara kaşları kara gözleri için atarlandıkları Kerkük'te Vaay Türkmenlere zulmediliyor şöyleymiş de böyleymiş de efelenip sonra eli kanlı Şii Haşdi Şabii katillerine güzelleme dizen zevatlar siyasi ahlaktan nezaket üslubundan devlet adamlığı konuşmasından son derece uzak bayağı ifadelerle Kurdistan lideri Mesud Barzani'ye ve onun şahsında Kürtlere ağır ifadeler kullanılmaya devam ediyor. Devlet Bahçeli'nin Kürt düşmanlığıyla pespayeleşen sözlerine Erdoğan da katıldı

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Kalkıyor Kerkük benim diyor, sen hangi hakla benim diyorsun. Ne işin var senin Kerkük'te? 

Kuzey Irak halkının, Kuzey Irak yönetiminin başına neler getirdiğini görmesini istiyoruz, gereken dersi vermesini istiyoruz.

Kürtçülük yapmak hakkın değildir. Çünkü bunlar bölücülüktür.

Bir gece ansızın girebiliriz. Söyleye söyleye girilmez. Bir gece ansızın girilir. 

"Ne diyelim Allah basiret anlayış nasip etsin. Kalplerinizi Kürt nefretinden arındırsın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara'da Muhtarlar Toplantısı'ndaki konuşması

Erdoğan konuşmasının başında Muhtarlar gününü kutlayarak başladı ve şunları kaydetti; 

"Hedefimiz 2019 Kasım ayına kadar tüm muhtarlarımızla bir araya gelmektir. 19 Ekim Muhtarlar Günü'nüz şimdiden tebrik ediyorum. Bu anlamlı gn vesilesi ile tüm muhtarlarımza Rabbimden muaffakiyetler diliyorum. Seçimle iş başına gelen ilk basamak olan muhtarlık görevini çok önemli buluyorum." 

'İdlib'de dökülen gözyaşının Hatay'daki gözyaşından farkı yoktur'

Suriye ve Irak ile sadece geçmişte değil gelecekte de birlikteliğin süreceğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü; 

"Bize Suriye'de Irak'ta Kuzey Asya'da ne işiniz var diyorlar tarih bilmez bu gafillere cevabımız şudur Ankara'nın doğusundaki kuzeyindeki coğrafyalar tüm coğrafyalar kalbimizin diğer yarısıdır. Gazi Mustafa Kemal Misak- ı Milli ile Kerkük'e kadar bu hattı çizmedi mi? Bu işlere karışmayalım demek bize yakışır mı? Biz zor günlerinde kardeşlerimizin yanında olmaktan gurur duyuyruz. Bundan da herhangi bir beklentimiz yoktur. Bizim Irak'taki Suriye'deki kardeşlerimizle bir sorunumuz olamaz. Bizim derdimiz terör örgütleriyle. Mücadelemiszde insanların kimliğine bakmıyoruz. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'yle yıllarca çok güzel bir işbirliği yaptık." 

'Kerkük benim diyor, en hangi hakla benim diyorsun? Ne işin var senin Kerkük'te?'

Erdoğan Barzani'ye tepkisini sürdürdü; 

"Meseleyi bu noktaya getiren biz değiliz, onlar. Kalkıyor Kerkük benim diyor, sen hangi hakla benim diyorsun. Ne işin var senin Kerkük'te? Orada kimlerin hakkı var. Kuzey Irak'ta PKK, DEAŞ, Suriye'de YPG/PYD'nin yetki kullanımına müsaade etmeyeceğiz, yeri geldiğinde gereğini yaparız. Bir gece ansızın girebiliriz. Söyleye söyleye girilmez. Bir gece ansızın girilir. Kuzey Irak halkının, Kuzey Irak yönetiminin başına neler getirdiğini görmesini istiyoruz, gereken dersi vermesini istiyoruz. 

Kürdüm demek en tabii haktır ama Kürtçülük yapmak hakkın değildir. Çünkü bunlar bölücülüktür. Kürt kardeşlerim kusura bakmayın, teröristleri savunuyorsanız yollarımız ayrılır. Biz paylaştığımız ortak geçmişi daha güçlü bir geleceğe taşımaya hazırız. Türkiye Kuzey Irak ve Suriye'deki tüm kardeşleri gibi Kürtlerin de kadim dostudur. Herkes çekip gittiğinde baş başa kalacak olan biz olacağız. Dün Kuzey Irak yönetimine bu derece muhabbetle bakan ve yardımcı olan Türkiye, bugün niye sınır kapılarını, hava sahasını kapatıyor? Bu sorunun cevabını en başta Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin vermesi gerekiyor. Çünkü meseleyi bu noktaya getiren biz değiliz, onlar .İşte bu PYD/YPG, bunlar maalesef oradaki samimi Kürt kardeşlerimizi istismar eden terör örgütleridir. Bunlar PKK'nın birer yan kuruluşudur. 'Ben Kürt'üm, ama ne olur YPG'ye bir şey demeyin, PYD'ye bir şey demeyin.' Kürt kardeşlerim kusura bakmayın. Eğer bu teröristleri savunuyorsanız burada yollarımız ayrılır."