Halepçe Katliamı Tarihi
Halepçe mazlum Halepçe Sırf Kürt oldukları için zalim Saddam ve işbirlikçileri tarafından kimyasal gazlarla katledilen çoğu çocuk ve kadın 5 binden fazla mazlum Kürt.
Ax de wey lo lo wey lo lo Dîsa bombe û baran e, her derê girtî mij û dûman e Dîsa nalenala birîndaran e Dengê dayika tê li ser lorikên wan e Bavik bi keder xwe diavêje ser zarokan e Lê zarok mane bênefes, bêruh û bêcan e Ax birîndar im wey lo lo lo wey lo... Hey lê lê, wey lê lê ferman e hawar hawar Dîsa li me ferman e Halepçe mazlum Halepçe Sırf Kürt oldukları için zalim Saddam ve işbirlikçileri tarafından kimyasal gazlarla katledilen çoğu çocuk ve kadın 5 binden fazla mazlum Kürt.
Bugün sizlere tarifi olmayan, dünya üzerinde nadir görünen bir katliamı anlatacağız. Bu Katliam sonucu 5 binden fazla kişi öldü, binlerce kişi yaralandı ve sakat kaldı. Halepçede hayatta kalanlar ise her gün binlerce kez öldü. Öyle kolay değildir; sevdiklerini bir yaprak gibi dökülmesini izlemek.
Kürtler Üzerinde " Soykırım" Düşüncesi
Halepçe katliamı sonucu: 5 bin kişi öldü, 7 bin kişi yaralandı ve Halepçe'de yaşayan insanlar ruhsal bir çöküşe girdi. Dünya ülkelerinin uzun süre sessiz kaldığı bu katliamın, birinci derece sorumlusu, Diktatör Saddam Hüseyin rejimidir. Halepçenin. Saddam Hüseyin, 1986den itibaren Kürtler üzerinde sistematik soykırım girişimlerini hayata geçirmişti. Kimyasal Ali Mecid isimli kuzenini, Kürt bölgesinde sorumlu yaptı. Kimyasal Ali lakaplı bu kişi, karşısında bir düşman ordusu varmış gibi kimyasal bombalar üretmeye başladı.
Sonrasında bölgede bulunan Kürt halkına karşı savaş ilan etti. Şehirler, köyler uçaklar tarafından acımasızca bombalandı. Halk panik içinde yurtlarından kaçmaya başladı. Türkiye ve İrana sığınan insanlar zor bela canlarını kurtarabildiler. Bu esnada canlarını kurtaramayan binlerce insan ise öldü. Artık uygulanan zulümler soykırım derecesine gelmişti. Geride kalanlar Halepçe Katliamı'nın tanıkları olacaktı.
Halepçe Katliamı Nedir?
Irak- İran arsında bir savaş vardı. Bahaneler bolca üretilmişti. Irak ve İran arasındaki savaşta Kürtler İranın yanında yer aldı. Bununla birlikte, Peşmergeler İran ordusuyla işbirliği yaparak; Halepçedeki halkı Saddamın işkencesinde kurtarmayı hedefliyordu. Helepçede başlatılan isyanla birlikte Saddam, artık emelini gerçekleştireceği ortam hazırlanmıştı.
Halepçe Katliamı, 1986-1988de Saddam Hüseyinin Kuzey Irakta El Enfal Harekatı adlı bir isyanı bastırma bahanesiyle Kürtlere karşı düzenlemiş olduğu katliamdır.
Halepçe Katliamı'nda Yaşananlar
Saddam Hüseyin'in emriyle birlikte Kimyasal Ali, üç gün boyunca uçaklarla kimyasal bombalar yağdırdı. Kimyasal Bombalar üç gün sonra etkisini göstermeye başladı. Artık bombalar kentin kalbine indi. Halk sessizce atılan bu kimyasal bombalardan habersizdi.
16 Mart sabahı bir elma kokusu duyuldu, çocuklar, genç kızlar, anneler ve babalar mutfağa koştular. Müthiş bir şekilde gelen bu elma kokusu onları çok sevindirmişti. Acaba birileri onlara elma mı getirmişti. Mutfağa gelip baktıkları zaman, elmanın olmadığını görünce hemen camlarını ve kapılarını açtılar. Evet, bu koku dışarıda daha keskin bir şekilde geliyordu. Kimse bunun ilk anda ne olduğuna anlam verememişti. Çok güzel kokan bu elma kokusuna dalıp gitmişlerdi. En çokta çocuklar bu kokuyu sevmişti. Ömürlerinde elma yemeyen çocuklar, bu kokuyu içlerine çekmişti. Ama çok geçmeden elma kokusu bir azaba dönüşmüş, genizlerini yakmaya başlamıştı. Bunun üzerine kaçışan insanlar çok geçmeden yerlere serilmişlerdi. Kundaktaki bebeklerin, sokakta oyun oynayan çocuklar, hayalleri olan gençlerin, loğusa olan kadınların ve daha nicelerinin can çekişerek öldüğü bu katliam; tarihe kara bir leke olarak geçti.
Bu olanları duyup, Halepçeye gelenler yürekleri acıyla dolduran bir tabloyla karşılaştılar. İnsanın tüylerini ürperten bu tablo karşısında dünya sessiz kaldı. Halepçedeki insanlarla birlikte insanlık da ayaklar altına alınmıştı.
Halepçe Katliamının Sonuçları:
19 Ağustos 1988de Irak ve İran, ateşkes anlaşması imzaladılar. 5 gün sonra Halepçe tekrardan Irakın eline geçti.
Yapılan araştırmalarda Halepçede özürlü doğumun Hiroşimaya göre 4-5 kat daha fazla olduğu iddia edilmiştir. Ancak Amerika bu iddiayı suistimal etmiştir. Zayıflatılmış uranyum mermileri kullanılarak bu katliamı meşrulaştırmaya çalışmıştır.
Geç de olsa: Saddam Hüseyin, Halepçe Katliamında Kürtlere karşı soykırım suçlaması ve insanlığa karşı yaptığı suçlardan dolayı mahkûm edildi ve 5 Kasım 2006da idam edildi.
Tarih: 16 Mart 1988'i bir kenara yazsın! Bu bir katliamdan öte soykırımdır; diğer adıyla yaşananlar bir insanlık suçudur.
Şivan Perwerin Halepçe üzerine söylemiş olduğu "Halepçe Ağıtı"nı dinlemenizi tavsiye ediyoruz.
Helepçe - KURDÎ
Ez ê daketim kel kas,xanan Ez ê daketim serê birc û van diyaran Ez ê bi ser kela dilê xwe de mijûl bûm Dîsa ji xeman û kulan û derdan birîn in Ax de wey lo lo wey lo lo Dîsa bombe û baran e, her derê girtî mij û dûman e Dîsa nalenala birîndaran e Dengê dayika tê li ser lorikên wan e Bavik bi keder xwe diavêje ser zarokan e Lê zarok mane bênefes, bêruh û bêcan e Ax birîndar im wey lo lo lo wey lo... Hey lê lê, wey lê lê ferman e hawar hawar Dîsa li me ferman e Li jor tête giregir û humehuma ba virok û teyaran e Her der xistiye nava agir û mij û dûman e Li jêr tête qireqîra zarokan, hawara dayîk û bavan e Dîsa dîrok xwe nû ve dike, weke carek dinê ji caran e Weke Diyarbakir, weke Palo û Gênc û Agirî, Dêrsim Wehe Mehabad û weke Berzan e Îro dîsa li Des,ta Silêmaniyê, li kêleka Hendirê Li bajarê Helebçe fermana me Kurdan e ferman e, ferman e Dîsa hatin qelandin zarok û zêç, tev dayik û bavan e, Ax hawar li me ferman e li min ay... Ax birîndarê we me, li min oy... Erê hey lê lê... ere hey lo lo... Hawar Kurdino hûn ê bikin bilezînin Hûnê kaxez û pênûsekê bibînin, binivisînin Dinya alemê pê bihisînin Serok û rêberên Kurdan li hev bînin Bira bi yek bin ji halê me re tistekî ji dinyayê re binivisînin Bira xelk û aleman pê bihisînin Da ku çarekê ji hatê me Kurdan re bibînim Me ji bin ve bindestiyê derînin hawar hawar... Heyfa Kurdistan ku îro dis,ewitînin Agir li serê me Kurdan dibarînin Ax de ay... lo ax de li min birîndarê we me.