İslam'a En Çok Müslümanlar Zarar Veriyor

      Acı da olsa, bu bir realite,  yakıcı bir gerçekliktir maalesef. Hakikat aşikardır. Berrak ve parlaktır. Şeffaftır. Kiri, çamuru, mikrobu barındırmaz. Yanlışla, yalanla, haramla tepkimeye girmez.

         Hakikat veya diğer bir deyişle islamın hayat modeli insanı inşa ederken insanı yüceltir. Zamanı aziz kılar ve doğaya fayda verir. Tahribat yapmaz. Korur gözetir. Huzurlu bir toplum, faydalı bireyler yetiştirir.

         Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. (ali imran 104)

       İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır (hadisi Şerif)

      Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.(nahl 90)

      Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. (hadis)

         Hangi ayet hangi hadise bakarsanız bakın  güzelliğe iyiliğe fert ve cemiyete hayatını ıslah etmeye yönelik hikmetler ve emirlerle dolu olduğunu görürsünüz.

 

         Asıl mesele islami ilke ve prensipleri benimsediğini iddia eden müslümanların, şahsi hayatlarında bu mükemmel güzellikleri çirkin göstermelerindedir. Yeri geldiğinde konferanslar, seminerler verilir. Ayet ve hadisler ezberden okunur. Sohbet halkalarında peygamber örnekliği anlatılır. Sahabenin hayat hikayesi, dillerden düşmez. Ancak, nefsine ağır geldiği yerde adaletten sapar. Kul hakkı yer, günah işler. Bunları yaparken, kendince yüce hedefler uğruna yaptığını zanneder. Bazen bu yüce hedefleri mensup olduğu ve aidiyet gösterdiği bir gurubun veya camianın menfeatleri olur fark etmez.

         Şu anki mevcut durumda bir çok mevki ve makamı dini bütün muhafazakar ve dindar insanların doldurmuş olduğunu söyleyebiliriz. Has bel kader bu insanların inançlı olmalarından dolayı hakkaniyetli ve adaletli olacakları ümit edilmiştir. Belki kendileri de güvenli ve ehil olduklarını, dini argümanlar kullanarak muhataplarına göstererek bu makamları elde etmişlerdir.

         Ancak, yapılan ihalede bu insanların yakınlarını kayırdıklarını görürsünüz. Kamu hizmetinde akrabaların öncelikli olduğuna şahit olursunuz, eğitimde herkesten çok yattıklarına, tembellik yaptıklarını fark edersiniz. İnşa ettiklerinde, en kalitesiz malzemeyi kullandıklarını tespit edersiniz. Söz verdiklerinde sözlerinde durmadıklarını, yalan yere yemin ettiklerini, insanlara kaba ve kırıcı davrandıklarını söz ve amellerin birbirini tutmadığını fark edersiniz. Bu olumsuz ve çirkin davranışlar, haşa islamın değerlerinden kaynaklanmış değildir.Belki kişiliksiz ve nefsi davranan kişilerin karaktersizliğindendir.

         Ancak toplumun bir kısmı, bu insanları dindar olarak bildiklerinden yaptıkları hataları kendilerine değil de islama mal etmektedirler. Ümit verici olan, toplumun büyük çoğunluğu, hala inançlı insanlara güvenmekte merhametli ve adil olacaklarını ümit etmektedir. Bu güveni boşa çıkartmak cürümdü, zülümdür büyük vebaldir.  Sözüm ona dindar insanların, biran önce kendilerine  çekidüzen vererek bu güveni tekrar tesis etmeleri gerekir. 

         Aksi durumda kıyamet kopmuştur. Tuz kokmuştur. Söylenecek söz kalmamıştır. İslamın pak ve temiz elbisesini, kirleterek menfaat elde etmiş bu insanların verdikleri zarar, kendileri ile sınırlı kalmayacaktır. Direk kirlerden uzak, tertemiz olan aziz islam hatırasına zarar vermiş olacaktır. Üstad Bediüzzamanın bu temiz mukaddesat uğruna, bir değil binler can feda olsun deyipte korunması için çok dikkat ettiği islamın hakikatleri, yanlış yaşayan insanlar yüzünden kirli görünecektir.  

         İşte bu dindar geçinen sahte insanların çarpık karakteri,  güvensizlik doğuruyor. Güçlü olan islamın düşmanları değildir.  İslamın düşmanlarını güçlü kılan müslümanların   yaptığı yanlışlardır.

         Bu din Dicle'nin kenarında bir kuzunun hakkını, zalim kurttan alan bir anlayışa sahiptir. Allah'ın şehit dahi olsanız kul hakkı ile huzura  gelmeyin düsturunu barındırır.  Peygamberinin kızı Fatıma  dahi olsa  ceza çekmesi gerektiğinde cezalandıracağını belirttiği bir adalete haizdir. Bütün orduyu yavrulamış bir köpeği rahatsız etmemek için başka yoldan yürüttüğü bir merhamete sahiptir. Vadiler dolusu deveyi koyunu dağıtacak kadar da cömertliği teşvik etmiştir.

         Tabi doğru yaşayan, inandığı gibi yaşayan kardeşlerimiz başlarımızın tacıdır. Medarı iftiharlarımızdır. Onlara lafımız yok. Ancak islam adına islama zarar veren  insanlara lafımız çoktur.  Bu tür insanların islamı kötü göstermeye kesinlikle hakları yoktur.

         Artık sahte kahramanlardan,sahte müslümanlardan, sahte sağcı ve solculardan kısaca, sahte insanlardan bıktık. Adam gibi adamlar görmek istiyoruz. Sözü özü bir, güven veren, aldatmayan adam gibi adamlar...

Vesselam.