KİBRİT ÇÖPÜ

İnsanların yaşamı bazen kibrit çöpüne benzer. Kibrit kutusu insanın yaşadığı toplum gibidir.  Bazı kibrit çöpleri vardır ki bir amaç için yanarlar. Bazıları bir sigara yakar, kimisi bir ocak tüttürür. Kimi boş yere, hiçbir işe yaramadan yanıp tükenir. Kimi kibrit çöpü bir ormanı, bir evi, bir alanı yanıp kül eder. Kimi de karanlıkta bir kandil yakar ve etrafını aydınlatır.

            Kibrit kutusunu açtığınızda hep aynı gibi gözükse de birbirinden farklı bir çok kibrit çöpü görürüsünüz . Kimisi çok incedir, işe yaramaz dersiniz ama öyle bir çoşku ile yanar ki kendisini tüketir ancak kendisinden beklenmeyen bir şekilde bir ocağı tüttürür. Bazıları kalındır, yandı mı sönmez dersiniz, ancak hafif alev alır, sonra foss diye sönüverir, işe yaramaz olur. Kutunun içerisinde en üstte olan çöpler öncüdür. Herkesten önce onlar yanar. Kimi çöpler yapışıktır. Beraberce ateşe atılırlar.

            Islanmış bir kibrit kutusundaki hiçbir çöp yanmaz . Toplumun duyarsızlaşması gibi. İçindeki ateş yok olmuştur. Heyecan kaybolmuştur. Bencillik ve neme lazımcı bir karakter oluşur toplumun içinde. İyi ve kötü kavramları silinmeye, güzel ve çirkin olgusu yok olmaya başlamıştır, böyle bir toplumda.

            İşte kibrit çöpü misali bazı insanlar toplumda iyi bir yer tutar etrafına fayda sağlar. Karanlıktaki kandili yakar çevresini aydınlatır. İnsanlar onlardan istifade eder.  Çalışır didinirler, bıkmadan usanmadan insanlara bir şeyler katmak isterler. Tabiri yerindeyse kibrit çöpü misali kendilerini tüketirler ama arkalarında iyilerden oluşmuş bir toplum mirası bırakırlar. Nice dertlere deva olur nice haneleri nurlandırırlar.  Hakikat feneri olup kendilerini bu yola adarlar. İnsanlardan bir karşılık beklemezler. Çalışmalarının semeresini yaratıcılarından beklerler.  Geçici dünya heveslerinden uzaktırlar. Mevki makam hırsıyla hayatlarını sürelerini boşa çıkartmazlar.  Bu tarz insanların başında peygamberler gelir.

        ' Ey kavmim! Bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak beni yaratana aittir. Artık akıllanmayacak mısınız (Hud,51)

            Arkalarından onların varisleri alimler gelir. Sonra şehitler, sıdıklar, öğretmenler, ve bu niyetle yola çıkmış tüm insanlar gelir. Bu insanlar sayesindedir ki Allah toplumlara merhamet eder Onların  karşılıksız ve halis niyetlerinden dolayı toplumu birçok kötülükten ve kötü insanlardan korur. En nihayetinde kazanan ve bahtiyar olan bu insanlardır. Gerçekleşmesinde şüphe olmayan mahşer hayatında Yüce Allah:

            ' Ey tertemiz, korku ve kedere kapılmayan, huzura kavuşan insan Dön Rabbine O'ndan razı olarak ve rızasını kazanmış bulunarak '(Fecr (89) buyurarak onları müjdeler.

            Bu insanların yanında boşa yanan ya da bir ormanı, bir evi yakıp kül eden kibrit çöpleri misali insanlar da vardır ki, hayatı anlamlandıracak bir amaçları yoktur. Tüm amaç ve çabaları nefislerini tatmin etmek zevk namına ne gerekirse onu yapmaktır. Başkaları umurlarında olmaz, çevrelerine bir fayda sağlamazlar. Kişisel çıkar ve menfaatleri uğruna dünyayı ateşe verirler. Aç kalmış insanlar, evsiz kalmış kişiler, ölen çocuklar, sefalete düşmüş kadınlar bu tip insanların umurlarında olmaz.. Es kaza faydalı bir iş yapsalar bile bunu gösteriş için yapar veya ileride ulaşmaya çalıştığı  bir mevkiye varmak için yaparlar . Asla samimi değillerdir. Menfaat eksenli düşünürler. Beklenti ve çıkarın olmadığı yerde durmazlar. Dostları yoktur bu insanların, kendileride kimseye dost olmazlar.

            Herkesin bir ömür sermayesi vardır. Önemli olan rabbimizin bizleri denediği şu imtihan dünyasında doğru davranışı gösterebilmektir. Şu gök kubbenin altından nice insanlar gelip geçti. Nice nemrutlar firavunlar krallar kabiller gelip gittikleri gibi nice İbrahimler, Musalar, Yusuflar Muhammedler Aliler ve Ömerler de gelip geçti. Mutlu sona kimin ulaştığı herhalde bellidir.

            O zaman bize düşen Rabbimizden  her namazda dilediğimiz;

            'Bizi dosdoğru yola ilet Nimet verdiğin kimselerin yoluna. Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil' (Fatiha Suresi) düsturuna  riayet etmeye çaba göstermektir.

             Kandiller yakan kibrit çöpü olma dileğiyle Allaha emanet olun.