Maske takmanın hiçbir faydası yok aksine ciddi zararlar veriyor
Günboyu yüzde kalan maskeler kanser, nefes darlığı, enfeksiyon gibi çok ciddi sorunlara yol açabiliyor
Maske takmanın virüsü kesinlikle engellemediği aksine ciddi zararlar verdiği iddiasıyla mahkemeye uygulamayı durdurma istemiyle dava açıldı.
Maske uygulamasının sağlığa etkilerinin ne olduğuna dair kesin sonuçlar elde edilinceye kadar maske takma zorunluluğu kararlarının yurt genelinde durdurulması ve iptal edilmesi istendi.
Ankara İdare Mahkemesine gönderilmek üzere, Antalya İdare Mahkemesi’nde, yürütmenin durdurulması istemi ile açılan davada, maske takma zorunluluğu ile maddi yaptırımlar da getiren İçişleri Bakanlığı’nın genelgelerinin; amaca, sebebe, konuya, yetkiye, usule, şekle ve tüm mevzuata aykırı olduğundan iptali istendi.
Bu yasak kamu sağlığına ciddi boyutta zarar verdiğinden dava sonuna kadar yürütmenin de durdurulmasına karar verilmesi talep edildi.
Açılan davaya ilişkin 5gvirus-platformu sözcüsü Muammer Karabulut yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Maskenin uluslararası yaygınlaşmasında, ilk çıkış noktası ve yayılışı solunum yolları enfeksiyonlarının çokça görüldüğü Çin’in Huwan kentinde başladığı bilinse de Maske’nin kahramanı ve yaygınlaşmasını sağlayan kişi Jeremy Howard’dır. Kendisi kariyerine McKinsey&Company ve AT Kearney de başlamış, Avustralyalı bir veri bilimcisi ve girişimci, aynı zamanda Dünya Ekonomik Forumu'nun Global AI Council üyesidir. Mart ortasında bir grup araştırmacı ve bilim insanı ile birlikte, Masks4All / Herkes İçin Maske isimli bir hareket başlattı. Birlikte https://masks4all.co/ uzantılı web sitesini kurdular. O gün için gayretleri ile sadece 10 ülkede takılan maske, bugün 100’dan fazla ülkeye yayılmış bulunmaktadır.
Tüm medya gücünü de arkasına alarak maske takmanın zorunluluğu konusunda, kendi kontrolünde oluşan bilimsel kanıtlar ile insanların ve hükümetler nezdinde hareket başlattı.
Genel Hukuk ilkelerine göre idare; uygulamalar ve yaptırımlarda izlenecek yol; maddi ve hukuki olayların gerçekliği saptandıktan sonra ve bu maddi ve hukuki olayların yaptırım gerektirecek nitelikte olup olmadıkları araştırıldıktan sonra karar verilmesidir. İdarenin vereceği karar ve uygulamalar hiçbir zaman insan sağlığına, insan bedenine zarar verecek nitelikte olamaz.
Anayasamıza göre,“olağanüstü hallerde, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.” Ama bu sınırlama da insan sağlığına zarar verme eylemine dönüşmesi söz konusu olamaz.
Dolayısıyla devlet yönetimi idari işlem yaparken kamu gücü kullanması sebebiyle takdir yetkisini kullanırken, çok açık insan sağlığına zarar verecek uygulamalara karar veremez. Eğer böylesi bir eylem varsa, bu takdir yetkisinin kullanımı sonucunda yargısal denetim devreye girer.
Takılan maskeler, 0.03 mikrondan daha büyük partikül maddeyi filtreler. Dolayısıyla sorun, COVID partikülünün ne kadar büyük olduğudur. COVID partikülü yaklaşık, 0.0125 mikrondur.
O zaman, neden MASKE takmaya zorlanıyoruz?
Oksijeni kısıtlayan ve CO2 alımını artıran her koşul sağlığımız için çok tehlikelidir. Düşük oksijen, hastalık, enfeksiyon, bakteri, virüs, mantar ve kanser için uygun koşullar yaratır. Yüz maskesi CO2 alımını % 300'ün üzerinde arttırır. Yüz maskesi takmak vücut için yabancı bir davranıştır. Bir maske nefes almayı zorlaştırır ve bir kişiyi normalden çok az oksijen solumaya ve ayrıca bir miktar karbondioksiti geri almaya zorlar.
Azalan bağışıklık sistemi; Bilimsel araştırmalar, vücudunuzdaki yeterli oksijenin uzun süre reddedilmesinin bağışıklık sisteminizin enfeksiyonlarla mücadele yeteneğini zayıflatabileceğini kanıtladı.
Ayrıca maskenin insan sağlığına zararının dışında küresel bir yaptırım ile de karşı karşıyayız.
Şöyle ki;
1- İnsanı totaliter kontrol mekanizması ile boyun eğmeye zorlamak.
2- Küresel stratejiye hizmet eden taktiksel bir propaganda aracı olarak kullanmak.
3- İnsan benliğinde saygıyı azaltmak.
4- İnsanların yüz ifadesini gizlemek.
5- Psikolojik rahatsızlık ve depresyon yaratmak.
Maskede geldiğimiz son noktanın özeti ise hemen hemen hergün TV’lere çıkan, haberleri yayınlanan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın 14 Mart 2020 tarihinde, “Maske Virüsün bulaşmasını önlemez” derken, 25 Ağustos 2020 tarihinde ise dalga geçercesine maske için, “Üflediğinizde şişmiyorsa” işe yaramadığını söylemiştir.
Bugün bu bağlamda, dünyada gripal enfeksiyonlara veya yaygın adı ile Covid-19’undan korunmak için maske takmanın önleyici olduğuna ilişkin bir tane bilimsel makale yoktur. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşan Bilim Kurulu’nun maske ile ilgili faydaları ve koruyucu olduğuna ilişkin bilimsel bir makale yayınlaması veya varsa uluslararası hakemli bir makaleyi kamuoyu ile paylaşması gerekiyor. Çünkü konu devletin ali menfaatleri dışında, siyasi ve ekonomik yanı da olmayan insan sağlığını ilgilendiren çok önemli bir husustur. İnsan sağlığı da siyaset üstüdür.
Onun içindir ki Sağlık Bakanlığı, maskenin adı sıkça anılan virüse karşı koruyucu özelliği olduğu yönünde bilim adamlarının imzaladığı bilimsel bir bildiri bekliyoruz, denildi.