MİLLİYETÇİLİK BİR ÇOCUKLUK HASTALIĞIDIR

İslam; zulme, tuğyana ve sömürüye yol açan düşünceler gibi kavmiyetçiliği de yasaklamıştır. Rabbimiz, ırkların aynı kökten geldiğini ifade ederek üstünlük iddialarının temelsizliğini ortaya koymuştur.


Tüm insanlar ve tüm uluslar Hz. Adem (a.s) ile eşi Havva'dan yaratılmıştır. İnsan toplumunun ırklara ve kabilelere ayrılması, onların tanışmaları ve yardımlaşmaları amacına bağlıdır. Zulüm ve sömürüye neden olacak kalıcı bir üstünlük söz konusu değildir. İnsanların ve toplumların iyilik ve üstünlüklerinin; yalnızca inançları, yaşama biçimleri, Allah'ın emirlerine uyma ve yasaklarından kaçınma konusundaki titizliklerinden kaynaklanır.


Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim de: "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." (Hucurat:13) diye buyuruyor.


Allah'a ve O'nun aziz dini İslam'a göre ırk öğesi, insanlara doğal bir üstünlük sağlamadığı gibi medeni bir toplumun oluşmasında da temel bir etken değildir. Medeni bir toplum, hayvanlar gibi içgüdüleriyle birlikte yaşayan insanlardan değil, özgür iradeleriyle seçtikleri inanç ve idealler çerçevesinde toplanan insanlardan oluşur.


İnsanlık üzerine bina edilen İslam toplumu; İslam'ı bir din, bir hayat düzeni ve bir hayat biçimi olarak benimseyen insanların oluşturduğu toplumdur. Belirleyici temel etkenin inanç olduğu bir toplumun oluşmasında, başka hiçbir maddi ya da manevi etkinin katkısı yoktur. Aynı akide çerçevesinde birleşen insanlar, kan bağları olmasa da kardeştirler.


Müminler ancak kardeştirler. (Hucurat 10) İlahı fermanını bizlere bildiren Rabbimiz, hayatını imanına şahit kılanların kardeş olduğunu bizlere bildiriyor.


Son günlerde özellikle Kur'an şairi ve istiklal marşı yazarı Mehmet Akif Ersoy'u Mezhepçilik ve Türkçülük kalıbına sokmaya çalışanlara; Dünya Müslümanlarının sevgisini ve sempatisini kazanmış böylesine değerli bir şahsiyete yapılabilecek en büyük zulmü, yaptıklarını hatırlatmak isterim.


İşte efendim Türk; Arap gibi, Kürt gibi, Çerkez gibi, Fars gibi kavim değilmiş de, Türklüğü Allah seçmiş ve Türklüğü diğer milletlerden üstün kılmış da?  gibi akla ziyan söylemlerde bulunan bazı kimseleri görünce, onlar adına üzüldüğümü belirtmek istiyorum.


Kur'an-ı Kerim de;  Allah'u Teala, İsrailoğullarından söz ederken, İsrailoğullarının kendilerini diğer ırklardan üstün gördüklerinden ve Allah tarafından seçilmiş bir kavim olduklarından bahseder. Yani kendilerini, Allah tarafından seçilmiş bir kavim olduklarından bahsederler. Şimdi birileri de çıkıp: "Türk eşittir İslam, İslam eşittir Türk" moduna girdiler.  Ne diyelim dostlar, bizlere de Mehmet Akif'in yıllar önce milliyetçilik üzerine yazdığı şiiri hatırlatmak kalıyor.  


Şöyle Sesleniyor Kuran Şairi Mehmet Akif:

Hani, milliyyetin İslâm idi... Kavmiyyet ne!
Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyyetine.
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şerîatte yeri?
Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri!


Arabın Türke; Lâzın Çerkese, yâhud Kürde;
Acemin Çinliye rüchânı mı varmış? Nerde!
Müslümanlık'ta "anâsır"mı olurmuş? Ne gezer!
Fikr-i kavmiyyeti tel'în ediyor Peygamber.



Artık ey millet-i merhûme, sabâh oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan?
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü!
Dinle Peygamber-i Zîşân'ın İlâhî sözünü.