Pınar Gültekin'in cinayetinde kan donduran rapor: Canlı canlı yakılmış

Muğla'da boğularak öldürülüp cesedi varilde yakılan Pınar Gültekin'in katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın yargılanmasına bugün devam edildi. Öte yandan duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, Adli Tıp İhtisas Kurumu raporuna göre Pınar Gültekin'in ölümünün, henüz hayattayken yakılmasına bağlı meydana geldiğini belirtti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de kayboldu. 21 Temmuz 2020'de soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını ve üzerine de beton döktüğünü itiraf etti.

Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Gültekin, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan mahkemece tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyalinden ağabeyi ile aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da mahkemece tutuklandı. 15 Şubat 2021'deki duruşmada Mertcan Avcı, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağıyla birlikte tahliye edildi.

 

DOSYA BİRLEŞTİRİLDİ

Pınar Gültekin'in katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın yargılanmasına Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugünkü 6'ıncı duruşmaya tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Pınar Gültekin'in annesi Şefika Gültekin, babası Sıddık Gültekin ile cinayetten sonra olay yerine giderek delilleri gizlemeye çalıştıkları suçlamasıyla haklarında ek iddianame hazırlanan sanığın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşma yoklamayla başladı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sanıklar haklarında hazırlanan iddianamenin Avcı'nın yargılandığı dosyayla birleştirilmesine karar verildi. Böylece dosyada sanık sayısı 6'ya çıkmış oldu. Mahkemeye heyetince, 4 sanığın çapraz sorgu ile savunmalarının alınmasına karar verildi.

 

'CEMAL ÇOK TEDİRGİNDİ, YEMEK YEMİYORDU, TERLİYORDU'

Avcı'nın boşandığı eşi Eda Karagün, suçlamaları reddederek şunları söyledi:

"Cemal'in yaptığı suçla benim hiçbir alakam yok. Aldatılan taraf benim. 4,5 yaşında kız büyütüyorum. Koruma talebinde bulunuyorum. Avukatımdan, Cemal'in rahmetli kızla ilişkisini öğrendim. Olaydan önce ilişkileri olduğunu bilmiyordum. Cemal, son zamanlarda bağ evinde çok zaman geçiriyordu. Bar işletiyorduk. Temizlik yapmaya, içki almaya gittiğini söylüyordu. Cinayet daha ortaya çıkmadan, Cemal çok tedirgindi. Yemek yemiyordu, iştahtan kesildi. Eve geldiği zaman terliyordu. Kafamdaki yapbozları birleştirdim. Bağ evine gittiğimizde temizlik yapıldığını, halıların yerlere serildiğini, kapıların silindiğini fark ettim."

'KOKOREÇ YAKTIĞINI SÖYLEDİ'

Sanık baba Selim Avcı ise Eda Karagün'ün, bağ evine tek başına gitmek istediğini anlatarak "Onu yalnız bırakmak istemedik. Hep beraber bağ evine gittik. Orada 20 dakika durduk. Eşim ve ortağım sigara içti. Cemal, olay günü beni arayıp kayıp olan kız nedeniyle jandarmanın kendisinin ifadesini alacağını söyledi. Mertcan ile telefonda görüşmemizde, ağabeyinin bağ evinde bozuk kokoreçleri yaktığını söyledi. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

Duruşma, sanık Ayten Avcı'nın savunması ile davam ediyor.

"ALLAH BU BARIN BELASINI VERSİN"

Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı ise, "Selim aradı beni. ‘Cemal Metin kavgaya karışmış, gel dedi’ ‘Buraya gel konuşacağız' dedi. Kavgadan dolayı sorguya çekiliyor sanıyorum. Pınar Gültekin'den dolayı olduğunu öğrendim. Barda tanımıştır diye düşündüm. 'Allah bu barın belasını versin' dedim. Eda yaylaya gideceğim deyince hep birlikte gittik. Depoya, etrafa baktık. Sigara içtik orada. Bidon her zaman orada durur zaten. Çöp atmaya üşeniyorlar. Biz de sigaralarımızı oraya attık” diye konuştu.

"BENİM ALAKAM YOK"

İş ortakları Şükrü Gökhan Orhan da, "Benim olayla alakam yok. Cemal kavgaya karışmış diyerek Ayten Hanım'ı almaya gittim. Babasıyla ortağım sadece" ifadelerini kullandı.

İfadelerin ardından ara verilen duruşma çapraz sorgulama ile devam etti.

SANIK ANNE BAYILDI

Pınar Gültekin'in annesi Şefika Gültekin'in, "Bunlar ailece katil, Allah belanızı versin" sözleri üzerine anne Ayten Avcı baygınlık geçirdi. Ayten Avcı'ya ilk önce salondaki görevliler, sonra da adliyeye sevk edilen sağlık ekipleri müdahale etti. Avcı'nın durumunun iyi olduğu belirtildi. Şefika Gültekin ise salonu terk etti.

"YEDİ SÜLALEM DURUŞMAYA DAHİL EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Duruşmada söz verilen Pınar Gültekin'in katil zanlısı Cemal Metin Avcı savunmasında, "Yedi sülaleme kadar herkes davaya dahil edilmeye çalışılıyor. Aileme karşı bu ithamı kabul etmiyorum. Çöp varilindeki sigara izmaritiyle, diğer varille bu olayın ne ilgisi var" dedi.

Avcı'nın bu talebinin ardından mahkeme heyeti, Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, dört sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Mahkeme heyeti koronavirüs olduğu için getirilmeyen tutuksuz sanık Mertcan Avcı'nın bir sonraki duruşmada hazır edilmesi ve ABD'den istenen telefon dökümüne ilişkin müzekereye gelen cevabın incelenmesine de karar verip, duruşmayı 1 Kasım'a erteledi.

ADLİ TIP RAPORUNA GÖRE PINAR'IN HAYATTAYKEN YAKILDIĞI BELİRLENDİ

Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, Adli Tıp İhtisas Kurumu raporuna göre Pınar Gültekin'in ölümünün, henüz hayattayken yakılmasına bağlı meydana geldiğini belirtti. Dava süreci ile ilgili değerlendirmede bulunan Koçoğlu, şunları söyledi:

"Bu celseye kadar 2 sanık yargılanırken, soruşturma aşamasında savcılık makamı, 4 kişi için takipsizlik kararı vermişti. Sulh Ceza Hakimliği de itirazlarımızı reddetti. Biz suçların gizlendiğinin farkındaydık ve kanun yararına bozma kapsamında öncelikle Adalet Bakanlığı bizi haklı görüp dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay da çelişkileri görüp, bu kişilerin yargılanmasına hükmetti. Sürekli olarak çelişkili açıklamaları devam ediyor.

 

Cinayeti işleyen Cemal Metin Avcı'ya ilk yardım eden Mertcan Avcı'dır. Sonraki süreçte suç delillerini gizleyenler ise bugün yargılananlardır. Cemal Metin Avcı 20 Temmuz'daki ifadesinde suçlamaları kabul etmediği gibi bağ evinden de söz etmiyor. Eda Avcı (Karagün) ve diğerleri bağ evine gidiyor. Orada bir süre geçirip, terk ediyorlar. Ertesi gün zanlı cinayeti kabul edip bağ evinden bahsediyor. Bugün sanıkların tutuklanmasını istesek de kabul görmedi. Ancak duruşmaya gelmeye devam edecekler. Önümüzdeki celse bir avukat meslektaşımız tanık olarak dinlenecek. Çünkü Selim Avcı ve Eda Avcı (Karagün), bağ evine gittiklerinde 5-6 dakika avukatla görüşmüşler. Önce avukatın ofisinde toplanıp sonra bağ evine gidiyorlar. Ardından bağ evinde avukatla telefonla görüşüp ayrılıyorlar. ABD'den istenen müzekkere cevabının geldiği söylendi. Amerika'dan birtakım evraklar gönderilmiş ama ne geldiğini mahkeme dahil kimse bilmiyor."