RTÜK'ten Medyaya "Kaos Yayıncılığı" Tehdidi

Radyo ve Televizyon Üst Kurumu'nun orman yangınları yayınlarıyla ilgili medya kuruluşlarına 'kişiye özel' olarak gönderdiği bilgilendirme yazısı gazetecilik örgütlerinin tepkisini çekti

Radyo ve Televizyon Üst Kurumu’nun orman yangınları yayınlarıyla ilgili medya kuruluşlarına “kişiye özel” olarak gönderdiği bilgilendirme yazısı gazetecilik örgütlerinin tepkisini çekti.

RTÜK Başkanlığı imzasıyla gönderilen yazıda, her türlü olağanüstü durumda ve afetlerde devlet, millet ve medya işbirliğinin etkin verimli yönetilmesi gerektiği dile getirildi.

Açıklamada “130 farklı noktada çıkan yangınlar acil müdahale ekipleri tarafından başarı ile söndürülmüşken bunları hiç görmeksizin sadece yanan alanların ısrarla ekranlara taşınması kaos havası beklentisinde olan çevrelerin istediği bir yayıncılıktır. Bugün itibariyle RTÜK uzmanları tarafından cezai yaptırıma esas oluşturması amacıyla raporlama çalışması başlatılmıştır” denmesi sansür algısı yarattı.

TGS: “RTÜK’ü bir sansür mekanizması gibi çalıştıran RTÜK Başkanı, TV kanallarını tehdit ederek suç işlemektedir”

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), RTÜK’ün televizyonlarını tehdit ettiğini söylerken yangın bölgelerinde gazetecilere yönelik saldırılara da tepki gösterdi.

TGS yayınladığı açıklamada “Yayın ilkelerini hiçe sayan medya kuruluşlarına ‘en ağır cezaların’ verileceğini duyuran RTÜK, editoryal bağımsızlığa açıkça müdahale etti. Görev tanımının dışına çıkarak RTÜK’ü bir sansür mekanizması gibi çalıştıran RTÜK Başkanı, TV kanallarını tehdit ederek suç işlemektedir. Habercilik engellenirse dezenformasyon artar ve asıl o zaman provokasyon için uygun ortam oluşur. Yangını söndürmek yerine sansürlemek peşinde koşmanın kimseye faydası yoktur. Ayrıca, sahada çalışan gazetecilerin hedef gösterilmesi ve darp edilmesi de kabul edilmez. Meslektaşlarımıza yapılan saldırıyı kınıyor, faillerin hukuk önüne çıkartılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Önderoğlu: “RTÜK'ün gerçeğe ve eleştiriye olan düşmanlığı, gazeteciliğin geleceği bakımından derin bir endişemizdir”

VOA Türkçe’nin ulaştığı RSF Türkiye temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu ise RTÜK Başkanı’nın sözlerinin tehdit anlamına geldiğini ifade etti.

Önderoğlu, “Türkiye'de yetkililer, medyayı düzenli ve daha da önemlisi güvenilir bir şekilde bilgilendirmedikçe veya bilgi gizledikçe sosyal medya veya eleştirel medyanın yayınlarından şikayetçi olma hakkı yoktur. RTÜK Başkanı, orman yangınlarını ciddiyetle sorgulamayan veya ortalığı güllük gülistanlık gösteren bir kısım yayın kuruluşlarının politik saikli sessizliğinden rahatsızlık duymuyorsa, eleştirel yaklaşanlara dair uyarılarıyla da samimi görülemez. RTÜK'ün gerçeğe ve eleştiriye olan düşmanlığı, gazeteciliğin geleceği bakımından derin bir endişemizdir. RTÜK Başkanı’nın uyarıları bu nedenledir ki, hakkını vererek mesleğini yerine getirenler üzerinden antidemokratik müdahale ve tehdit etkisi yapıyor” dedi.

DİSK-Basın İş: “RTÜK ve arkasındaki siyasal iktidar, medyayı tehdit ederek sansüre zorluyor”

DİSK Basın-İş de yangını kontrol altına alamayanların medyayı kontrol altına almaya çalışmasının kabul edilemeyeceğini savundu.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan DİSK Basın İş yöneticisi Hüseyin Tahmaz, “Türkiye günlerdir bir yangınla boğuşuyor. Önlemlerin yeterince alınmadığı sahada ve sosyal medyada verilen tepkilerden anlaşılıyor. Gazeteciler ve televizyoncular bin bir baskı altında çok zor şartlarda yangın bölgelerinde yaşanan hakikati izleyicileriyle paylaşıyor. Gerçeklerin bilinmesini istemeyen bir akıl gazetecileri tehdit ediyor. Yangını kontrol altına alamayanlar kapalı kapılar ardında açıkça medyayı kontrol altına almak için çaba harcıyor. RTÜK ve arkasındaki siyasal iktidar, medya kuruluşlarını tehdit ederek sansüre zorluyor. Bunu kabul etmek mümkün değil” dedi.

RTÜK: “Kişiye özel gönderilen mesaj içeriği bazılarının dediği gibi asla bir tehdit değildir, sansür olarak anlaşılması ilginçtir”

Bu eleştirilerden sonra bu kez kamuoyuna bir açıklama yayınlayan RTÜK, ‘kişiye özel’ bilgilendirme yapılmasını etik yayıncılık ilkelerini hatırlatan bir diyalog çabası olarak ifade etti.

Açıklamada “RTÜK’ün yayıncı kuruluşlarla teması doğaldır ve bu ilişkiler görevleri arasındadır. RTÜK Başkanlığı, yasanın verdiği yaptırım yetkisinden önce yayıncı kuruluşlarla diyalog halinde yayınlardaki eksikleri istişare etmektedir. Gerekli hallerde uyarılar doğrudan muhatap genel yayın yönetmenine iletilmektedir. RTÜK Başkanlığı tarafından yapılan her olumlu ve yapıcı açıklamayı kamuoyuna farklı bir şekilde sunma çabası manidardır. Üst Kurul Başkanlığımız açık kapı iletişim politikasıyla hareket etmektedir. Bugün ülkemizdeki yayıncı kuruluşlara ilettiğimiz mesaj yayıncı kurumların tepe yöneticilerine ‘kişiye özel’ olarak gönderilmiştir. Ayrıca basın açıklamamızın ekinde yer alan kişiye özel gönderilen mesaj içeriği de bazılarının dediği gibi asla bir tehdit değildir. Bunun sansür olarak anlaşılması ilginçtir” dendi.

RTÜK üyesi Taşçı: “RTÜK Başkanı’nın yasaya aykırı talimatını yayıncılar dikkate almadı”

Televizyonlar bu açıklama sonrası da orman yangınlarının olduğu bölgelerden yayınlarını sürdürdü.

RTÜK üyesi İlhan Taşçı, “RTÜK Başkanı’nın yasaya aykırı talimatını yayıncılar dikkate almadı. Halkın haber alma özgürlüğüne saygı gösteren ve 84 milyonun gerçeği görmesine vesile olan televizyonları kutluyorum” yorumunda bulundu.