BU YOL NEREYE GİDER?
Şu keşmekeş hayat serüveni içerisinde, kimsesiz kalmış, sığınacak kucak arayan bir yavru yetimin, gözünden dökülen üç beş damla gözyaşını, gönülden kaynayan sevgi ve şefkat pınarının suyu ile yıkamayı gerektirir. Sahte olmayan, öz be öz doğal bir sevgi ve anne sıcaklığı ile kucaklayıp sarmalamaktır. Çünkü bu yol cennete gider.
Elindekini Allah yolunda harcarken, varlıkta dağıttığı gibi, darlıkta da bir lokma ekmeği bölüşmeyi becerebilmek. İbrahim Ethem misali var iken şükreden değil asıl olan yoklukta şükretmeyi öğrenmektir. Ebu Bekir (r.a.) gibi bütün varlığını tereddütsüz gözden çıkarmaktır. Bu sebepten bu yol Mevlaya gider.
“Ucunda ölüm olsa da doğru olandan şaşma” Diyen Ali Hazretleri gibi dosdoğru olmak, fayda ve menfaat için iki büklüm olmamak. Hakkın menfaatini âli tutmaktır. Kınayıcının kınamasına aldırmadan, başkaları ne der kaygısına düşmeden İlahi rıza uğruna dosdoğru yoldan ayrılmamaktır.
Bu yüzden bu yol hakikate gider.
Kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için istemek. Kardeşini kendisine tercih etmek. Derdiyle dertlenmek. Sıkıntılarını paylaşmaktır. Müminler birbirini sever ve bu sevgi olmadıkça gerçek iman gerçekleşmez. Müminlere karşı tevazu gösterirken, kâfire karşı da dik durmayı göstermektir. Çünkü bu yol hakiki imana gider.
İnsanı kâmil olursan incitmemek ve dahi arif olsan incinmemektir. Ali İmran da buyrulduğu şekilde affedici olup, öfkene gem vurmaktır. Hatta çirkinlikte ısrarcı olmamaktır. Tövbeyi çok yapabilmektir ki; bu yol altından nehirler akan Firdevs’e gider
Adil olmak, adaletle muamelede bulunmaktır. Ömer(r.a.) misali Dicle’nin kenarında bir kuzuyu bir kurt kaparsa sebebini kendinde bilmektir. Devlet malını çarçur etmeyip ihaleye fesat karıştırmamaktır Mevkiini, makamını, konumunu menfaatine kullanmamaktır. Bilesin ki bu yol dosdoğru yola gider.
Çile çekmektir. Sabretmektir. Hakikat yolunun dikenlerine tahammül etmektir. Üstad Bediüzzaman(r.a.) gibi ömrünü zindanlarda dahi geçirsen kurana başlar feda etmektir. Davana sadık olmayı bilmek, vazgeçmemektir. Dünya lezzetlerine, gerektiğinde sırtını dönmeyi bilmektir Evet bu yol rızaya gider.
İyi olmaktır. Ailene eşine dostuna akrabaya fayda sağlamaktır. En hayırlı olanın insanlara en faydalı olan olduğunu bilmektir. İyi olmakla kalmayacak, elinden geldiğince iyiliği yaymaktır. Münkirden alıkoymaktır. Bu nedenle bu yol kurtuluşa gider.
Aşk ehli olmaktır. Aşkın ateşinde “hamdım yandım piştim” demektir. Maşukuna kavuşulan günü Mevlana gibi düğün gecesi bilmektir. Sevgiliye kavuşmak için ölümü özlemektir. Yunus gibi ilden ile dolaşıp davete gelmektir. “Cennet cennet dedikleri, birkaç köşk ile birkaç huri, isteyene sen ver onu, bana seni gerek seni” demektir Çünkü bu yol aşka gider. Evet bu yol Allaha gider.
Bunlara güç yetirebilecek misin Ey nefsim. Güç yetiremeyeceksen ne diye ortalığa çıkıp ben teslim olanlardanım demektesin. Yalancısın… Yalancısın… Yalancısın…
(Rabbimiz) Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾ Fatiha 6-7﴿
Medeni GÜNER
Eğitimci