BİR KAÇ NASİHAT HEPİMİZ İÇİN

 BİR KAÇ NASİHAT HEPİMİZ İÇİN
06 Mart 2018 - 22:30

Yazılan çizilenden murat faydalı olmaktır. İlim odur ki kişi kendini bilsin. Yiğit odur ki nefsine söz geçirsin. Din nasihattir. Nefsin terbiyesidir. Akıllı kişi karlı işlere yatırım yapandır. Şu ziyanda olanlardan ayrılmak istiyorsan sağlam bir iman ile beraber Salih ameller işle. Akrabaya yolda kalmışa yardım et. İyiliği emredip kötülükten alıkoymaya çalış. Başına gelene sabret İmtihan sırrına vakıf ol. Haktan ayrılma Hakkı ayakta tut. Yol yakın iken sıhhatin yerinde iken malın mülkün imkânın var iken ahretini mamur et. Ölüm meleği kapını çalmadan yolculuk için hazırlıklı ol.


Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekti. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başladı. Gelip geçenler: 


    - "Bu dikenleri sök, insanları rahatsız etmesinler." demeye başladılar. Fakat adam bunları duyuyor fakat aldırmıyordu. Bir gün Allah'ın bir velisi ona: 


    - "Mutlaka bu dikenleri sök." dedi.
    Adam itiraz etmedi. 


    - "Evet, mutlaka bir gün sökerim." dedi.
    Adam ha bire yarın yarın dedikçe dikenler büyüyüp kuvvetleniyordu. 


    Veli adama:
    - "Ey vaadinde durmayan adam, sök şu dikenleri bu işi sürüncemede bırakma." dedi.
    

Adam:
    - "Babacığım, bir hayli gün var, bugün olmazsa yarın, bir gün mutlaka bu işi yapacağım." dedi. 


    Allah'ın (c.c.) velisi bunun üzerine şu sözleri söyledi:
    - "Sen, hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun, fakat şunu bil ki her geçen gün o dikenler büyüyüp güçleniyor, dikenleri sökecek olan sen ise güç kuvvet kaybediyorsun, dikenler gün geçtikçe gençleşiyor sense ihtiyarlıyorsun.


Kıssadan hisse ömür kısa zaman azdır. Nefsin arzuları pek çoktur. Kötülüğe ve gayrimeşruya meyyal olan nefsi elde fırsat var iken yola getirmek gerekir.  Sahip olduğumuz nimetleri paylaştıkça hakkını vermiş oluruz. Yoksa o nimetlerin hepsi ahrette ayağımıza dolanan dikenler oluverir de yaşayacağımız pişmanlık fayda getirmeyecektir. 


   “Oğulcuğum, şu bir gerçek ki, yaptığın, bir hardal danesi ağırlığında olsa, bir kayanın bağrına veya göklere yahut yerin bağrına konsa, Allah onu yine de ortaya getirir. Çünkü Allah Latif’tir, lütfü sınırsızdır; Habîr’dir, her şeyden haberdardır.”  (Lokman Suresi 16)

    

    Müslümanların sıkıntıda olduğu bu zor dönemlerde müslümana oturmak yakışmaz. Cimri davranması hiç hoş karşılanmaz.


“Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: Keşke kitabım bana verilmeseydi. Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim. Keşke ölüm her şeyi bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. Saltanatım da yok olup gitti Allah şöyle der: "Onu yakalayıp bağlayın Sonra onu cehenneme atın Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu. Çünkü o, azamet sahibi Allah'a iman etmiyordu. Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu. Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur. Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur. Onu günahkârlardan başkası yemez."(Hakka Suresi 24-37)


         Rabbimiz tabloyu bu şekilde gözlerimizin önüne serdikten sonra isteyen gerekli dersi alır isteyen diken bahçesini büyütmeye devam eder.

                                               Allaha emanet olun