'Etkin düzeyde destek verilmediğini tespit ettik ve bunu da Ameriklılara ilettik"
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bölücü terör örgütü orada özellikle DEAŞ'la mücadele kapsamında Yezidileri de bahane olarak kullanarak kendine konum elde etmeye çalışıyor. Buna Irak makamlarının müsaade etmemesi gerektiğini söyledik. Sincar'ın ikinci bir Kandil olmasına asla müsaade etmeyiz." dedi.
Kalın, 24 TV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak ziyareti ile ilgili soru üzerine Kalın, ziyaretin cumartesi ve pazar günlerinde Bağdat ve Erbil'i kapsayacak şekilde planlandığını söyledi. Türkiye'nin Irak'la kapsamlı ilişkileri bulunduğuna dikkati çeken Kalın, bu ülkede son 10 yıldır devam eden kaosa vurgu yaptı.
Irak'ın Kandil ve diğer bölgelerdeki terör örgütlenmelerine karşı etkin bir mücadele verilemediğinin görüldüğünü söyleyen Kalın, Başika Kampı dolayısıyla bu ülke ile yine hararetli bir ihtilafın yaşandığını anımsatarak, "Bizim Başika Kampını oraya kurmamızın amacı da, süreci de, kimlerle görüşülerek kurulduğu da belliydi. Bu konuyu da kapsayacak şekilde iki ilişkiler, terörle mücadele, bölücü terör örgütü, Irak'ın istikrarı, Musul operasyonu sonrası genel manada da DEAŞ sonrası Musul'u, Telafer'in, Sincar'ın ve diğer yerlerin yeniden inşası noktasında birçok konuyu görüşmek üzere Sayın Başbakanımız gidiyor." diye konuştu.
Irak Başbakanı Haydar İbadi'nin, "Herhangi bir terör örgütünün Irak topraklarını kullanarak Türkiye'ye saldırmasına izin vermeyeceğiz" açıklamasının önemli olduğunu ancak bunun ziyaret öncesi yapılmasının tesadüf olmadığının altını çizen Kalın, açıklamadan iki gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İbadi ile görüştüğüne işaret etti.
- Türkiye'nin beklentileri
Türkiye'nin beklentilerini, "Bağdat ya da Erbil Irak makamlarının daha net, kesin, sonuç alıcı tedbirler alması" olduğunu belirten Kalın, "Çünkü terör örgütünün oradaki örgütlenmesini herkes biliyor. Bugüne kadar Irak topraklarından bizim ülkemize böyle tehditler, saldırılar olmasına rağmen Türkiye topraklarından Irak'a dönük ne tehdit olmuştur ne de saldırı olmuştur. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil, söz konusu da değil" ifadelerini kullandı.
"Irak yönetiminin de iş birliği ile sınır ötesi harekat olabilir mi?" sorusuna Kalın, "Suriye ve Irak'ın durumları farklı. Irak'ta bütün bütün zorluklara rağmen bir merkezi hükümet var, bir federal bölge var, orayla yürüttüğümüz yakın temaslar var. Onların neticelerini bakarak, istişareler neticesinde biz oradaki güvenlik durumunu dikkatli şekilde izlemeye devam edeceğiz. Zaten, PKK'ya karşı Kandil ve civarında hava harekatı anlamında bizim operasyonlarımız devam ediyor." karşılığını verdi.
Türkiye'nin Başika Kampı'ndaki asker sayısını artırıp artırmayacağına ilişkin olarak da Kalın, "İhtiyaca binaen bu değerlendirilir. Mevcut sayısıyla askerlerimiz orada eğitim veriyorlar hem peşmerge hem de 'Ninonova Gönüllüleri' olarak bilinen oradaki Sünni grupların yaklaşık 4 bin kişiye Başika Kampı'nda eğitim verildi." diye konuştu.
- "Başika Kampı'nın statüsü görüşülecek"
Kalın, Başika Kampı'nın statüsünün de Başbakan Yıldırım'ın ziyaretinde konuşulacağını belirterek, "Bizim orada amacımız tamamen Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanmasına ve terörle mücadelede Irak'a destek verilmesine yönelik bir mevcudiyet." dedi.
"Irak merkezi yönetimi, Irak bölgesel yönetimi ve Türkiye, birlikte bölücü terör örgütüne yönelik ortak bir operasyon düzenleyebilir mi?" sorusuna Kalın, "Bunlar spekülatif değerlendirmeler olur. Bir görelim, Başbakanımızın ziyareti gerçekleşsin ondan sonra değerlendiririz" cevabını verdi.
ABD'nin, "Türkiye PYD'ye dokunmama güvencesi verirse biz de El-Bab'da gereken yardımı yaparız" yönünde açıklaması olduğuna ilişkin iddianın sorulması üzerine Kalın, tamamen yerli ve milli imkanlarla başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin müttefikleri ve koalisyon unsurlarının bilgilendirildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"DEAŞ'la mücadele ediyorsak, dünya gündemindeki en önemli konulardan biri de buysa, müttefiklerimizin bu El-Bab ya da Fırat Kalkanı Harekatı'na destek vermesini beklemek bizim en doğal hakkımızdır. Biz orada DEAŞ'a karşı mücadele ediyoruz. Ama zaman zaman özellikle geçtiğimiz bir- bir buçuk ay içerisinde bu desteğin yeterli ve etkin düzeyde verilmediğini tespit ettik ve gördük. Bunu da ilettik Amerikalılara."
- "Asla müsaade etmeyiz"
İbrahim Kalın, Amerika'nın, "Suriye'de, 20 kilometrenin altında uçmayalım" şeklinde bir argüman geliştirdiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bence tablo çok açık. 20 kilometrenin daha aşağısına 30-35 kilometreye indiğiniz zaman aşağıda Afrin'le Mümbiç arasında bir PYD koridoru oluşturulması ya da onun korunması hedefleniyor. Biz böyle bir koridorun kurulmasına, bir terör koridorunun oluşturulmasına asla müsaade etmeyiz. Terör örgütü olan PYD ve YPG'nin Afrin'den Mümbiç'e doğru aşağıdan böyle bir koridor kurması kabul edilebilir bir şey değil. Bu hem bizim milli güvenliğimiz ve çıkarlarımız açısından hem de DEAŞ'la mücadele açısından da kabul edilemez. Çünkü El-Bab'da şimdi DEAŞ var, biz DEAŞ'la mücadele ediyoruz. Ne yapacağız yani, orada 20 kilometreyle sınırlayarak 18 kilometrede DEAŞ hedefi oluyor da 30. kilometrede DEAŞ hedefi olmuyor mu? Bunun hiçbir mantığı yok ve bunu açıkça da ifade ettik. Bu tereddüt ya da direncin arkasında bu var, o koridoru bir şekilde muhafaza etmek. Fiilen bir koridor da yok çünkü biz aşağı inmek suretiyle o bağlantı yolunu da kesmiş olduk ama mutasavver (düşünülmüş) olarak 'Harita üzerinde aşağıda böyle bir koridor kalsın' diye bir gayret içerisindeler. Biz bunu kabul etmeyeceğimizi ifade ettik."
"Amerika PYD'yi kara gücü olarak mı kullanıyor?" sorusu üzerine Kalın, "Bir anlamda öyle denebilir, 'DEAŞ'la etkin mücadelede en etkin, güvenilir grup YPG, PYD' diye bir argümanla ortaya çıktılar. Bunun zeminini oluşturdular ve bunun üzerinden yürüyorlar. Biz bunun doğru bir strateji olmadığını hem söyledik hem de gördük sahada. Neden? Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütünü kullanarak mücadele edemezsiniz bu bir. İki, 'Suriye sahasında DEAŞ'la etkin mücadele eden tek grup YPG'dir' efsanesi zaten Fırat Kalkanı Harekatı'yla çökmüş durumda. Biz orada Hür Suriye Ordusu'nun doğru bir şekilde desteklendiği, koordine edildiği zaman bu misyonu başarılı bir şekilde yapabileceğini gördük ve bütün dünyaya da gösterdik." diye konuştu.
Kalın, Amerikan yönetiminin Suriye muhalefetine verdiği sözü tutmadığının altını çizdi.
Kaynak : Trthaber.com.tr