'FETÖ dini cemaat değil, istihbarat servisidir'

'FETÖ dini cemaat değil, istihbarat servisidir'
24 Ekim 2017 - 16:39

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim'de karara bağladığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davadaki tutuklu 7 sanıktan 5'inin ağırlaştırılmış müebbet ve 200'er yıl hapis cezası, 2 sanığın da müebbet ile 166'şar yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin gerekçeli kararın yazımını tamamladı.

Mahkemenin 86 sayfalık gerekçeli kararında FETÖ'nün kuruluşu ve yapılanmasına yer verildi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1970'lı yıllardan sonraz dini motifleri istismar eden bir yapılanma içerisinde hareket ettiği, 13-18 yaş grubundaki öğrenciler ve genç kesim üzerinde yoğunlaşarak görüşlerini ulaştırdığı sempatizan grubuyla bu örgütü kurduğu anlatılan kararda, Gülen'in dönemsel iktidar dengelerini okuyarak siyasi partilerden özerk kalmaya özen gösterdiği, "din, siyaset ve para" üçgeninde etkinliğini artırarak örgütünü geliştirdiği kaydedildi.

Kararda, 1990'lı yılların başından itibaren yurt dışına açılmaya başlayan örgütün, hızlı büyümeyle kısa zamanda dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösterir hale geldiği ifade edilerek, 21 Mart 1999'da sağlık sorunlarını gerekçe göstererek ABD'ye giden Gülen'in aralarında eski CIA Yöneticisi George Fidas, eski CIA Ajanı Graham Fuller, eski CIA Ajanı ve eski ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abromowitz'in de bulunduğu 27 kişinin referans mektupları sayesinde burada oturma izni aldığı kaydedildi.

"Gülen, Pensilvanya'da CIA korumasında"

Gülen'in, Pensilvanya'da CIA koruması altında ikamet ettiği ve örgütü de buradan yönettiği belirtilen kararda, örgütün, devlet modeline paralel bir yapılanmayla gizlice başta siyaset, mülkiye, adliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızarak yasama, yürütme ve yargıda kadrolaşarak teşkilatlandığı dile getirildi. Kararda, Gülen'in konuşmalarından alıntılar yapıldı.

Kararda, örgütün sadece Türkiye'deki değil, yapılanmaya gittiği her ülkedeki anayasal rejimleri değiştirmeyi hedeflediği anlatılarak, Gülen'in amacına ulaşmak için örgüt üyelerine, anayasal müesseselerdeki güç dengesini lehlerine çevirinceye kadar "esnek ve iki yanlı olma", "sivrilmeden can damarları içinde dolanma", "gizlenme", "varlığını fark ettirmeme" şeklinde tanımladığı "tedbir" stratejisini uygulattığı aktarıldı.

"Gülen subliminal mesaj verdi"

Fetullah Gülen'in, üyelerine örgüt yararına olmak kaydıyla gerektiğinde her türlü büyük günahı (intihar-canlı bomba olma, öldürme, zina, hırsızlık, soru çalma, devlete isyan, yalan yere yemin, rüşvet verme vs.) dahi işleyebilecekleri yönünde subliminal mesaj verdiği belirtilerek, Gülen'in, örgüt yararı için "hakim de avukat da kiralanabileceğini" söyleyerek bu yönde örgütsel bilinç aşıladığı kaydedildi.

Gerekçeli kararda, FETÖ elebaşısı Gülen'in "mehdi, mesih, kainat imamı" olduğu inancı etrafında şekillenen, sadece liderin bilip (rüyalar yoluyla) erişebildiği tartışılmaz yasaların varlığına inanılan kendine özgü bir inanç ve ideolojisi olduğu belirtildi.

Lojistik Destek Merkezi'nin işgali

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi'nin konumu ve stratejik öneminin anlatıldığı kararda, kalkışmanın yaşandığı 15 Temmuz günü, sanıklar eski Binbaşı Özgür Araz, eski Yüzbaşılar Muhammed Hayretin Şahin, Yavuz Selim Dayi ve Levent Güngör'ün Kara Harp Akademileri Komutanlığı'nda öğrenci subay olduğu kaydedildi.

Sanıkların akademide "başhoca" olarak bilinen ana dava sanıklarından eski Albay Ahmet Zeki Gerehan'dan talimat aldıkları ifade edilen kararda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi'ne gitmekle görevlendirilen Yavuz Selim Dayi, Muhammet Hayrettin Şahin ve Levent Güngör'ün, Özgür Araz komutasına verilecek alay personeliyle binayı ele geçirdiği, öncelikle iş yeri personelinin telefonlarının toplandığı, darbe teşebbüsüne katılan birliklerin yemek ihtiyaçlarının karşılanması için 10 bin kişilik yemek çıkartılması yönünde talimat verildiği anlatıldı.

Araz'ın sanık Ayhan Bağdat'ın emri altında bulunan erlerle birlikte bina çevresinin kuşatılması talimatını vermesi üzerine askerlerin saat 22.13'te binanın çevresinde bahçeyi çevreleyen duvar dibine sıralı halde konuşlandığı ve mevzi aldığı dile getirilen kararda, Özgür Araz'ın erlerin başındaki Ayhan Bağdat’ın yanına gelerek "Polis gelirse sıkın" şeklinde emir verdiği aktarıldı.


Kaynak : Trthaber.com.tr