Fitch'e rağmen TL bir haftada yüzde 5 kazandırdı
Fitch Ratings'in Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyenin altına düşürmesi ve Standard&Poor's'un kredi not görünümünü "negatif"e çekmesine karşın bu hafta diğer para birimleri karşısında yükselişe geçen TL, dolar karşısında bir haftada yüzde 5, avro karşısında yüzde 4 ve sterlin karşısında yüzde 5 değer kazandı.
Analistler, TL'nin 2015 ve 2016'da genel olarak emsallerinden negatif ayrıştığını hatırlatarak, 2017 yılının ilk günlerinden itibaren bunun tersine döndüğünü kaydetti. TL'nin yıl başına göre halen dolar karşısında yüzde 5 düşüşte olduğunu, diğer gelişen ülke para birimlerinin ise yüzde 5'i aşan oranlarda pozitif tarafta olduğunu dile getiren analistler, benzer ülke para birimleri ile arasındaki farkı kapatmak için TL'deki pozitif görünümün devam edebileceğini söyledi.
Türkiye için negatif beklentilerin sonlanmasıyla TL'nin diğer para birimlerinden pozitif ayrışmaya başladığını ifade ede analistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) sıkılaştırma adımları ve piyasada swap olarak değerlendirilen "TL depo karşılığı döviz depo" ihalelerine gelen talebin zayıflamasının da etkisiyle TL'nin güçlendiğini dile getirdi.
Fitch ve S&P'nin değerlendirmelerinin ardından geçen hafta cuma günü uluslararası piyasada 3,91 seviyesini test eden ve haftayı 3,8690'dan tamamlayan dolar/TL, hafta boyunca düşüş eğiliminde hareket etti ve yurt içi piyasaların kapanışında yaklaşık yüzde 5 değer kaybıyla son 1 ayın en düşük seviyesi olan 3,6870 seviyesine kadar geriledi.
Bu hafta dolar karşısında Güney Afrika randı yüzde 1,6, Brezilya reali yüzde 1, Macaristan forinti yüzde 1,4, Hindistan rupisi yüzde 1,3, Güney Kore wonu yüzde 3,6 ve Rusya rublesi yüzde 1,5 değer kazandı. Daha önceki süreçte TL ile birlikte en fazla değer kaybeden para birimlerinden olan Meksika pesosu ise bu hafta dolara karşı yüzde 2,5 değerlendi.
"Dolar/TL'de düşüş 3,63-3,65 bölgesine doğru devam edebilir"
İntegral Menkul Araştırma Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in kararını açıklamasıyla aslında çok büyük bir belirsizliği de geride bıraktığımızı kaydetti.
Moody’s’in eylül ayında yapmış olduğu not indirimiyle birlikte Türkiye’den çıkacak olan fonların büyük bir kısmının zaten çıkmış olduğunu kaydeden Köksal, "Fitch sonrası piyasalarda bir deprem yaşamamamızın sebebi budur. Uluslararası piyasalarda doların, diğer gelişmekte olan ülke para birimi karşısındaki ılımlı seyri de, içeride Dolar/TL'nin düşüşünde önemli rol oynadı." dedi.
Köksal, Dolar/TL'de bir süredir çok sert hareketler gözlendiğini ve 2015 yılının kasım ayından bu yana görülen hızlı çıkış ile fiyatlarda "köpük" oluştuğunu dile getirerek, Merkez Bankasının sıkılaştırıcı tedbirlerinin de etkisiyle aynı şekilde düşüşün de hızlı olduğunu belirtti.
Merkez Bankasının günlük para piyasasına müdahaleleri, ticaret ve imalat sektörlerindeki ocak ayı iyimserliğinin tabana yayılması ve enerji fiyatlarının durgun seyrinin TL'yi destekleyici unsurlar olarak öne çıktığını kaydeden Köksal, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Dolar kurunun düşüşü 3,63-3,65 bölgesine doğru devam edebilir. ABD'de açıklanan önemli verilerden tarım dışı istihdam verisi her ne kadar beklentilerin üzerinde gelse de saatlik ücretlerdeki yıllık artışın yüzde 2,8’den 2,5’e gerilemesi ABD Merkez Bankasının (Fed) mart ayı toplantısı için elini güçlendiren bir veri değil. Bu nedenle dolar endeksinde geri çekilme ile birlikte içeride kurda ılımlı yönde hareketler devam edebilir."
"Yıl başından bu yana, TL hala yüzde 5'lik negatif performansa sahip"
Alnus Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Burak Demirpehlivan ise daha önce TL'deki değer kaybının arkasında genel anlamda küresel dolar talebine bağlı hareketlilikten söz edilebileceğini belirterek, "Buna karşın bu hafta TL tüm gelişmekte olan ülke para birimleri sepetinde ciddi anlamda ayrışarak değer kazandı." dedi.
Bu haftaki pozitif ayrışmanın arkasında, TL'nin, sene başından bu yana gösterdiği negatif performans sırasında şiddetli volatilite fiyatlamasına maruz kalmasının etkili olduğunu ifade eden Demirpehlivan, bir nevi baz etkisi yaratan bu yüksek volatilitenin, 2009’dan bu yana görülmemiş şekilde fiyatlandığına dikkati çekti.
Demirpehlivan, bu nedenle bir düzeltme hareketinin de görüldüğünü ve son günlerde TL'deki değerlenmenin diğer para birimlerinden daha etkili olduğunu söyledi.
Yıl başından bu yana performansı incelendiğinde TL'nin hala yüzde 5'lik negatif bir performansa sahip olduğuna dikkati çeken Demirpehlivan, diğer gelişmekte olan ülke para birimleri ile arasındaki getiri farkının hala kapanmadığını söyledi.
Demirpehlivan, yüksek volatilite nedeniyle şu anda uzun vadeli bir projeksiyon yapmanın kolay olmadığına değinerek değerlendirmesine şöyle devam etti:
"Şu anki teknik göstergeler TL'nin gelecek hafta başında da pozitif bir seyir izleyebileceğini ve 3,65 - 3,68 bölgesinin test edilebileceğini düşündürüyor. Ancak beklentimiz bunun daha önceki kadar kuvvetli olmayacağı yönünde. Gelişmekte olan ülke para birimleri sepeti anlamında ise diğer para birimlerinde de benzer bir tablo ile karşılaşmamız mümkün. Dolayısıyla bu ayrışmanın yerini bir ortalamaya dönüşe bırakmasına neden olabilir." AA
Kaynak : Trthaber.com.tr