Haşa Allah'a Peygambere Hakaret Serbest Tek Kutsal Atatürk mü?

Haşa Allah'a Peygambere Hakaret Serbest Tek Kutsal Atatürk mü?
12 Mayıs 2017 - 17:57

TVnet'teki Derin Tarih adlı programda Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik sözlerinin ardından "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan Süleyman Yeşilyurt Bakırköy Adalet Sarayı'na gelerek teslim oldu. Yeşilyurt kaçmadığını, Atatürk'e hakaret etmediğini savundu.

Yeşilyurt, "Kaçmadım. Bir meczupla beni karıştırdılar. 7 ay önce videosu çekilmiş. Onun fotoğrafıyla beni yan yana koydular. O kaçıyor, ben kaçmıyorum. Benim onunla ne alakam var? Yalnız burada çifte standart var. Ben o programa konuk olarak gittim. Moderatörler yok. Hakkaniyet olması lazım. Şimdi o insanlar meydanda yok. 4 gündür evde polis bekliyorum. Çocuklarıma dedim ki 'Ben gidiyorum artık. Dayanamayacağım.' Kaçmadım, buradayım. Bu bilinsin" dedi. 

'O PROGRAMA KATILDIĞIM İÇİN PİŞMANIM'

Süleyman Yeşilyurt  "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" gerekçeleriyle tutuklandı.


Yeşilyurt, "O programa katıldığım için çok pişmanım. Ben asla Atatürk'e karşı birisi değilim. Ben 25 kişiye ekmek veriyorum. Ben yaşlıyım. Yüksek tansiyonum vardır. Hasan isimli şahısla hiçbir alakam yoktur. Sağlık durumumdan dolayı 10 yıldır oruç bile tutmuyorum. Yazın aşağı yukarı her gün Fetullah Gülen ile ilgili haberler yaptım. Eğer tutuklanırsam can güvenliğimin sağlanmasını hakimlikten talep ederim. Bana bir süre verilmesini ve işlerimi düzene koyup tasfiye ettikten sonra gerekirse yine tutuklanmamı talep ediyorum" dedi.

Hakimlik, suçun niteliği, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, delillerin tam toplanmamış ve delil karartma şüphesinin olması, öngörülen ceza miktarı, şüphelinin geçmişi ve diğer hususlar birlikte değerlendirildiğinde adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağından, Yeşilyurt'un, "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ile "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarından tutuklanmasına karar verdi.  

Son dakika... Süleyman Yeşilyurt tutuklandı

Yeşilyurt, kendisine "sahte tarihçi" denildiği, 23 kitap yazdığını, tarihçi olmadığını, yayıncı olduğunu söyledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Basın Savcısı Ertuğrul Sarıyar, önceki gün Süleyman Yeşilyurt ve Hasan Akar hakkında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından iki ayrı soruşturma başlatmıştı. Soruşturmaların, Süleyman Yeşilyurt'un televizyonda Atatürk hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle, Hasan Akar'ın ise sosyal medyada paylaşılan bir videoda Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyda hanım hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle başlatmıştı.

Savcılık, şüpheliler Akar ve Yeşilyurt hakkında gözaltına alınma talimatı vermişti. Ancak Akar ve Yeşilyurt'a ulaşılamadı. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Ertuğrul Sarıyar, Yeşilyurt ve Akar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Mahkemede talebi kabul ederek Akar ve Yeşilyurt hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.

İŞTE TEPKİ ÇEKEN O SÖZLER

Süleyman Yeşilyurt,  programda Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan hakkında "Afet İnan hiçbir zaman manevi evlat değildir. Çankaya'nın nikahsız First Lady'sidir" demişti. Yavuz Bahadıroğlu'nun İnan'la ilgili olarak "Güzel miydi?" sorusunu sorması üzerine, Mustafa Armağan ise "Gençliğinde güzeldi ancak sonradan şişmanlıyor" şeklinde cevap vermişti. 


HAŞA ALLAH'A PEYGAMBERE HAKARET EDENLERE CEZA YOK

T.C. YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ

E. 2000/133

K. 2000/286

T. 14.2.2000

DAVA : Kutsal değerlere sövmek suçundan sanıklar Y. ve F.`nin TCY.nin 175/3, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 1.466.666 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına ve cezalarının ertelenmesine ilişkin Hadim Asliye Ceza Mahkemesi`nce verilen 10.9.1998 gün ve 6/29 sayılı hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesince 8.12.1999 gün ve 8010/10257 sayı ile;

"Oluşa uygun kabule göre, köyde kahvehane işleten sanık Y.`nin köy muhtarı olan diğer sanık F. tarafından Kaymakamlığa şikayeti üzerine, çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi birbirlerine, dine, imana ve Allaha karşı sövülmesi eyleminde, küfürlerin muhataplarının sanıklar olduğu Allah, din ve imanı tahkirde özel kastı gösterir bir durum mevcut olmadığı anlaşılmakla, yüklenen eylemin TCY.nin 482/3. maddesine uyduğunun gözetilmemesi" isabetsizliğinden oy çokluğuyla bozulmuştur.