'Herkes barış dilini kullanmak zorunda kalacak'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "(Anayasa değişikliği) Sizlerin tercihi görüyorsunuz CHP'yi ne kadar değiştirdi. Bunlar, anayasa değişikliğinin CHP'yi ne kadar dönüştürdüğünü gösteriyor ama hala yol alması gereken çok mesafe var." dedi.

Bakan Yılmaz, Ahlat ilçesindeki programlarının ardından Tatvan ilçesinde geçen hafta hayatını kaybeden Bitlisli iş adamı Maşallah Dağdağan'ın ailesine taziyede bulundu.

Daha sonra Bitlis'e geçen Yılmaz, Vali İsmail Ustaoğlu'nu ziyaret etti ve AK Parti İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi.

Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, her zaman Bitlis'te bu ülkeye, bu vatana sevdalı, ülkenin temel değerlerini benimsemiş bir halk gördüğünü söyledi.

"Artık ülkeyi yönetmek için herkesten oy alabilmek lazım"

Bitlis gibi zor bir coğrafyada 16 Nisan'da yapılan halk oylamasında yüzde 60 gibi bir oranla destek verilmesinin büyük bir feraset örneği olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Biz bu ülkeyi yüzde 34, 44, 46, 47, 49 ile yönettik. Ama sizin kabul ettiğiniz anayasa ile bundan sonra bu ülkeyi bu oranlarla yönetmek imkansız. Şu andaki oranımız yüzde 49,5, bununla da yönetmek imkansız. Yönetmek için yüzde 50 artı bir gerekiyor. Bu milletin yarısından bir fazlasının güven vermesi lazım. Bunu sağlamak için herkesten oy alabilmek lazım. Onların oyunu alabilirsen ancak hükümeti kurabiliyorsun. Yüzde 44 ile, 46 ile mi yönetmek daha demokratik, yoksa yüzde 50'nin üzerinde oy alarak mı yönetmek daha demokratik? Hangisi milli iradeye daha uygun."

"Herkes barış dilini kullanmak zorunda kalacak"

Yeni sistemle herkesin en başta dilini değiştireceğini, barış dili kullanmak zorunda kalacağını belirten Yılmaz, yeni sistemin daha gelmeden Cumhuriyet Halk Partisi'ni değiştireceğini söylediklerini ve bunu da gördüklerini aktardı.

Yılmaz, CHP'nin yeni sisteme karşı Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini söylemesine rağmen, bu sistemin olumlu dönüştürücü gücünü görmesi nedeniyle bunu yapamadığına dikkati çekti.

Bakan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"CHP en son 'adalet' yürüyüşü yaptı. Daha önce olsa kendi bayrakları ve kendisini destekleyen her türlü aşırı uçların flamaları olurdu. Şimdi kullandı mı? Kullanamaz, çünkü yüzde 48,5'i yanında tutabilsin. Yüzde 50 üzerinde bir oy kitlesine ulaşabilsin ve 2019'da ülkeyi yönetme hakkını kendisi ya da kendisi gibi düşünen biri kazansın diye. Tek bir CHP bayrağı var mıydı? Şimdi Çanakkale'de bir toplantı yapacağını söylüyor CHP. Ama 'bayraklarınızla gelmeyin' diyor. Sizlerin tercihi görüyorsunuz CHP'yi ne kadar değiştirdi. Bunlar, anayasa değişikliğinin CHP'yi ne kadar dönüştürdüğünü gösteriyor ama hala yol alması gereken çok mesafe var. Bu ana kadar hiçbir zaman bu millete güvenmedi. Hep bir şekilde millete güvenmediler bazen yargı bürokrasisine bazen de silahlı bürokrasisine güvendi. Ama bunların da çare etmediğini 15 Temmuz'da gördük. Millet elinde silah olana, canıyla kanıyla, memleket kadar büyük yüreğiyle onları bozguna uğrattı. Bu sistemde artık iktidar olmak için milletin kendisi olmak lazım. Milleti baskıcı düşüncelerle bu sistemde başarıya ulaşamazsınız. Milletin değerleri ne ise o değerleri benimseyerek hareket edeceksin."

"Yeni sistemle parlamento daha güçlü olacak"

"Yapılan sistem bu ülkeyi daha demokratik ülke haline getirecek, barış dilini hakim kılacaktır. Bundan sonra herkes Yunus Emre'nin, Mevlana'nın dilini kullanacak." diyen Bakan Yılmaz, bu ülkede hükümet olabilmek için tüm bölgelerden, ülkenin her yerinde oy almak gerektiğini, bunun da şeffaf olmakla mümkün olduğunu vurguladı.

Doğuda başka, batıda başka, kuzeyde başka, güneyde başka olmakla başarının yakalanamayacağının altını çizen Yılmaz, bundan sonra hükümetlerin 5 yıl görevde kalarak ülkeyi daha istikrarlı şekilde yöneteceğini aktardı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının üzerinden 94 yıl geçtiğini ve bu süre içinde 65 hükümetin kurulduğunu bildiren Yılmaz, kısa ömürlü hükümetlerle ülkenin istikrarla yönetilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

Bakan Yılmaz, yarım hükümetlerle Türkiye'ye hizmet getirebilmenin, çağ atlatabilmenin ve 2023 hedeflerine yaklaşmanın mümkün olmadığına dikkati çekerek, "Yaptığınız halk oylamasıyla sizler artık hükümeti sandıkta belirliyorsunuz. Sandıkta hükümeti sizler kuracaksınız. Milletine güvenirsen sistemin hiçbir zararı yok. Yeni sistemle parlamento daha güçlü olacak. Amerika Meclisi başkanı görevden alamaz. Tramp'ı eleştiriyorlar ama görevden alamıyorlar. Ancak bizim meclisimiz isterse olaki cumhurbaşkanı seçilmiş dahi olsa bunu millete götürme hakkı var. Bu meclisin gücüdür. Fransa Parlamentosu'nda da Amerika Parlamentosu'nda da böyle bir güç yok." ifadelerini kullandı.

"Milli gelir bakımından dünyada 16'ıncı sıradayız"

Türkiye'nin bundan sonra önünün daha açık olduğunu, 2023 hedeflerini gerçekleştirme yolunda emin adımlarla ilerlediklerini söyleyen Yılmaz, ülkenin şu anda milli gelir bakımından dünyada 16'ıncı, satın alma gücü paritesi bakımından da 13. sırada yer aldığını kaydetti.

Hedeflerinin 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Yüksek katma değerli ürünleri üreterek bunları ihraç edersek Türkiye'nin hedeflerine ulaşabiliriz. Bu konularda önemli mesafeler aldık. TEOG sınavında birinciler bölgemizdeki illerimizden çıkıyor. Muş'un Varto ilçesinde geçen yıl birinci olan Ezgi kızımızın kız kardeşi bu yıl birinci oldu. Bunlar taşımalı eğitimle geliyor. Yatılı bölge okulunda kalıyor. Bunlar istisna değil. Eğer bölgemizdeki birisi TEOG'da birinci oluyor ve istediği okulda okuyorsa eğitimde fırsat eşitliğini sağladınız demektir. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için ücretsiz kitap dağıtımını, annelere şartlı eğitim yardımını, taşımalı eğitimi, ücretsiz servis imkanlarını başlattık. Ülkelerin en değerli varlığı insanlarıdır. Türkiye'nin beşeri sermayesine yakın bir yer varsa Japonya'dır. Japonya'nın yer altı kaynakları yoktur ama beşeri sermayesi vardır. Birşeyleri alır, üretir, değiştirir, satar ve ülkesini dünyanın en zengin ülkelerinden birisi yapar. Biz de bunu yapabiliriz. Birlik beraberlik içinde olursak, biz de 2023 hedeflerimize ulaşabiliriz. Biz geldiğimizde ihracatımız 36 milyar dolardı, 150 milyar dolara çıkaran bizim eğitim sistemimiz ama 500 milyar dolar olmamasının nedeni de bizim eğitim sistemimiz."

Eğitimde tüm hedeflere ulaşmak için çaba gösterdiklerini, bu amaçla müfredatı yenilediklerini anımsatan Yılmaz, "Bu ülkenin değerlerini evlatlarımıza öğreteceğiz. Hiçbir değerimizi diğeriyle çatıştırmadan, yarıştırmadan, ihmal etmeden gençlerimizin hem kendi değerleriyle hem de evrensel değerlerle donanarak dünyanın nereye gittiğini görmesini istiyoruz." dedi.

Bakan Yılmaz, daha sonra çarşı merkezindeki esnafı ziyaret ederek vatandaşlarla çay içip sohbet etti.

Kaynak : Trthaber.com.tr