Hititlere Ait Tarihi Evler Bulundu
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlatılan kazı çalışmaları, hava şartlarından dolayı her yıl mayıs ve haziran aylarında devam ediyor.
Yapılan kazı çalışmalarıyla bölgenin tarihinin ortaya çıkarılması hedefleniyor.
"Aşağı şehir" ve "yukarı şehir" olmak üzere iki arkeolojik alandan oluşan Büklükale mevkisinde yapılan kazılarda, birinci katmanda Osmanlı dönemi, ikinci katmanda Demir Çağı, üçüncü katmanda Geç Tunç Çağı, dördüncü katmanda ise Eski Tunç Çağı olmak üzere dört kültür katı tespit edildi.
Özellikle üçüncü katmandaki kazılarda çıkarılan cam şişe, Hitit İmparatorluğu dönemine tarihlenen çivi yazılı tablet ve panter başı, önemli buluntular arasında yer alıyor.
"Aşağı şehir"de yapılan jeomanyetik araştırmalarda, Hitit dönemine ait şehir suru ve kapısı tespit edilirken bölgenin, MÖ 2 bin yılının ikinci yarısında Hitit İmparatorluk çağında önemli bir şehir merkezi olduğu ortaya çıkarıldı.
"9 yapı katı tespit ettik"
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, bu yılki kazılarda Demir Çağı'nın tabakalarının kaldırılarak alttaki Hitit İmparatorluk çağına inmeyi amaçladıklarını söyledi.
Şu anda kazılan tabakada MÖ 600-700 yıllarına ait sur duvarına doldurulan toprağı kaldırdıklarını anlatan Matsumura, şöyle konuştu:
"Bu toprakları kaldırınca bunun altında yanmış bir tabaka çıkıyor. Bu tabaka da MÖ 14. yüzyıla yani Hitit İmparatorluğu dönemine ait bir tabaka. Şimdi oraya ulaşmaya çalışıyoruz. Kazı çalışmalarına 22 kişiyle devam ediyoruz. Burada önemli olan, Hitit dönemi. Hitit dönemine ait 9 yapı katı tespit ettik. Bu katların 3'ü büyük yangın geçirmiş. Burada büyük bir savaş olduğunu gösteriyor. Burası çok büyük şehir olup üst taraf kale kısmı, aşağıda ise "aşağı şehir" var. Burada da Hitit dönemine ait sur duvarı tespit ettik. Buranın tamamını kazmak için 100 yıldan fazla süre gerekiyor. Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz."
"M.Ö. 1700'lü yıllara ait cam şişe bulduk"
Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, kazılarda Hitit dönemine tarihlenen çivi yazılı tablet bulduklarını belirterek, tablette ilginç yazılar tespit ettiklerini söyledi.
Tablette 'buradaki ülke sizin ülke' cümlesinin geçtiğini ve tabletin iki ülke arasında yazılmış olan diplomatik metin olabileceğini değerlendirdiklerini anlatan Matsumura, şöyle konuştu:
"Yine tablette bir habercinin gönderildiği ve geri dönmediği de bu mektupta yazılmış. Demek ki iki ülke arasında çatışmalar olmuş. Yine Hitit İmparatorluğu'na ait kemikten yapılmış mühür bulduk. Bu şehir Hitit'in başkenti Boğazköy ile direkt ilişkiler içerisinde olduğunu gösteriyor. Bu mühür, başkentten gönderilen mühür olmalı. Geçen yıl da kemikten yapılmış düğme şeklinde süs eşyası bulduk. Bunda da panter gibi hayvan motifleri işlenmiş. Bunun aynının altından yapılmış olanı, Rusya bölgesinde tespit edildi. Bunlar M.Ö. 700'lü yıllarda Anadolu'ya gelen İskitler'e ait olduğu biliniyor. Bu süs eşyası da İskitler'in burada bir süre kalmış olduğunu gösteriyor."
İlginç buluntulardan birinin de beyaz mermerden yapılmış panter başı olduğunu söyleyen Matsumura, "Göz kısmına da lapis lazuli taşı konulmuş. Bunun, MÖ 2000 yılına ait olduğu düşünülüyor. O dönemde Afganistan'a gidilmiş ve bu taşlar getirilmiş. Yine kazılarda MÖ 1700'lü yıllara ait cam şişe bulduk. Bu, dünyadaki en eski cam şişelerden bir tanesi. Şimdiye kadar bu şişeden Boğazköy'de bulundu. Burada o kadar eski cam şişenin bulunması, cam şişe üretimi hakkında yeni fikirler ortaya koyacak gibi duruyor. Bununla ilgili analizler yapılınca Mısır'da bulunan cam şişeden farklı maddeler kullanarak yapılmış olma ihtimali var" dedi.