Konya Katliamı Raporu Hazırlandı
Konya katliamıyla ilgili iki avukat incelemeler, görüşmeler yaparak rapor hazırladı. Raporda çarpıcı detaylar var
İstanbul Barosu avukatlarından Adem Bingöl ve Müşir Deliduman Konya'daki vahşi katliamla ilgili rapor hazırlayarak Twitter'da paylaştı.
İşte o raporun tamamı
KONYA DEDEOĞLU AİLESİ KATLİAMI
GİRİŞ
Konya İli Meram ilçesi Hasanköy Mahallesinde 30 Temmuz 2021 tarihinde aynı aileden 7 kişinin (Yaşar, Barış, Serpil, Serap, İpek, Metin ve Sibel Dedeoğlu) öldürülmesi olayının saat:18.50 sıralarında basına yansıması üzerine haberdar olunmuştur. İlk etapta yazılı, görsel ve sosyal medyaya yansıyan vahim iddialar üzerine, başta yaşam hakkı olmak üzerine ciddi insan hakları ihlali söz konusu olabileceği anlaşılmış ve konunun yerinde incelemesinin yapılmasının uygun olacağı tarafımızca değerlendirilmiştir.
Bunun üzerine 31.07.2021 tarihinde saat:18.10'da hava yolu ile bulunduğumuz İstanbul ilinden Konya iline gidilmiştir. Bu andan itibaren ve sonraki günün akşamına kadar olayın öncesi ve sonrasına dair bilgi ve görgüsü olan taraflar ile görüşmeler yapılmış, notlar alınmıştır. Bu görüşmelere sırasında İstanbul Barosu başkanı Sayın Avukat Mehmet DURAKOĞLU ile 01.08.2021 tarihinde saat:16.19'da telefon ile görüşülmüş ve ilk izlenimlerimiz özetle aktarılmış, bu konuda hazırlayacağımız raporu kendisine ileteceğimiz beyan edilmiştir. Sayın başkanın olurları ile alınan notlar ile birlikte işbu rapor hazırlanmıştır.
OLAYLARIN GELİŞİMİ
Dedeoğlu ailesi uzun yıllar önce memleketleri Kars ilinden Konya iline göç etmek zorunda kalmış ve ailenin büyüğü Yaşar DEDEOĞLU, eşi ve 6 çocuğu ile geçimlerini ağırlıklı olarak hayvancılık yaparak sürdürmüşlerdir. Ailede katliamdan tek kurtulan İngiltere'de yaşayan çocuklarıdır. Olay günü İngiltere'ye dönmek üzere Ankara'da havalimanında iken olaydan haberdar olmuştur.
Raporumuzu hazırlamak ve meslektaşımız ile mesleki dayanışma kapsamında Konya iline gidilmiştir. Ailenin acısını hafifletmek ve bilgi toplamak üzere taziye intikal ettirilerek aile yakınlarına başsağlığı dileklerimiz iletilmiştir.
Aile yakınlarının anlatımlarına göre olay ve olayların sebepleri geçmiş tarihlere dayanmaktadır. Buna göre ilk husumet yaklaşık 12-13 yıl öncesinde dayanmaktadır. Bunun sebebi ise katliama neden olan tarafta yer alan bir kişinin, Yaşar DEDEOĞLU'nun bulunduğu bir ortamda, Kürtlere karşı aşağılayıcı, ayrımcı ve hakaret içeren sözler sarf etmesi üzerine Yaşar DEDEOĞLU'nun kendisini uyarması sonrası başlayan tartışmalardır.
Devam eden süreçte bu durum sebebi ile saldırgan taraftan çeşitli boyutlarda tacizler ve saldırılar olmuştur. En büyüğü, basına da yansıyan 12.05.2021 tarihinde gerçekleşen saldırıdır. Dedeoğlu ailesi 12.05.2021 tarihinde ikametlerinde, 45-60 kişinin taşlı sopalı saldırısına uğramıştır. 7 kişilik aile bireylerinin tamamı yaralanmış, bazıları ise yoğun bakımda tedavi görmüşlerdir.
Aile yakınları; bu saldırının organize bir saldırı olduğu, bu saldırıya katılanlar içerinde saldırgan aileler tarafından toplanmış ve temin edilmiş aile üyesi olmayan kişilerin de olduğu ve saldırı sırasında Kürtleri hedef alan etnofobik ve nefret içeren slogan ve sözler sarf edildiği belirtilmiştir. Bu saldırı sonrası yürütülen soruşturmada alınan bayanlarda da bu hususta ifadeler soruşturma dosyasına girmiştir. Aile yakınlarının bu beyanlarını destekler nitelikte olaydan sonra Yaşar DEDEOĞLU'nun bir basın kuruluşuna verdiği demeçler de görülmüştür.(1► Olayın ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır. Bu kapsamda gözaltı ve tutuklama kararları verilmiştir. Tutuklanan bir kısım şüpheliler 30.07.2021 tarihinde gerçekleşen saldırıdan önceki tarihlerde salıverilmiştir.
https://www.youtube.com/watch?v9k822Nh5tcA
KONYA FACİASI VEYA "DEDEOĞLU AİLESİ" KATLİAMI
Konya'da komşuları ile arasında husumet olduğu iddia edilen Dedeoğlu ailesinden yedi kişinin öldürüldüğü olaya ilişkin bilgiler, katliamın planlı olduğuna işaret etmektedir. Uzun yıllar öncesinden süregelen taciz ve saldırıların nedeni Dedeoğlu ailesinin Kürt olmasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir.
12 Mayıs 2021 tarihinde yapılan etnofobik saldırı sonucu tutuklanan şüpheliler salıverilmiştir. Görüşme yapılan aile yakınlarınca, salıverilen şüpheliler ve yakınlarının Dedeoğlu ailesine devam eden soruşturma kapsamında tutuklu olan şüphelilerin salıverilmesi için şikâyetlerinden vazgeçmeleri hususunda baskı ve tehditte bulundukları ifade edilmektedir.
Olayın failine ilişkin elde edilen ilk bilgilere göre saldırgan, 12 Mayıs 2021 tarihinde yapılan saldırının faillerinden birinin yakını olduğu şeklindedir. Olayın oluşana dair bilgilere ulaşılması için kolluk tarafından engellemeler olduğu söylenmektedir. Olaydan önce ve sonra olay mahalline intikal edilmesi ve bilgi edinilmesi konusunda kolluğun engelleyici tutumu olduğu belirtilmektedir. Olayın oluşundan sonra olaydan haberdar olan aile yakınları bulundukları Konya İli Karatay ilçesi Saraçoğlu Mahallesinden olay yerine intikal etmişlerdir. Kolluk tarafından ilgisiz ve gerekçesiz bir şekilde orantısız güç kullanılarak şiddet uygulanmıştır.
Yaşar DEDOĞLU ve ailesinin katledildiğini komşularından duyan ailenin yakınlarından Y.R. ile yaptığımız görüşmede tarafımıza bu bilgiler verilmiştir. Y.R.'nin beyanlarına göre; olayı 30.07.2021 tarihinde saat:18.20 sıralarında komşularından duymuşlardır. Bunun üzerine bulundukları Konya İli Karatay ilçesi Saraçoğlu Mahallesinden olay yerine 8 kişi ve 2 araç halinde yaklaşık 1 saat sonra intikal etmişlerdir.
Olay yerine vardıklarında, 7 kişinin de öldürüldüğünü, yaralı kurtulanının olmadığını, öldürülenlerin tamamı evin dışında olduğunu, cenazelerin bir kısmının evin arka balkon merdiven üzerinde olduğunu, bir kısmının ise bahçenin değişik yerlerinde olduğunu ve maktullerin vücut ve baş bölgelerinde birden fazla kurşun izleri olduğunu gördüklerini beyan etmiştir. Ayrıca evde yangın olduğunu gördüklerini ifade etmiştir.
Yine olay yerine ilk gidenlerden olan Y.R'nin beyanlarına göre, kendisi ile birlikte olay yerine C.R., H.R., M.R, A.B., Y.G. ve hatırlayamadığı iki kişi ile gitmiştir. Olay yerine vardıklarında sağlık ve itfaiye ekiplerinin olmadığını, çevik kuvvet personelinin olduğunu beyan etmiştir. Çevik kuvvet personeli tarafından copla darp edildiklerini, kelepçelenerek yere yatırıldıklarını, cenaze sahipleri olduklarını söylemlerine rağmen kolluğun bu tutumlarından vazgeçmediklerini ve bu şekilde diğer aile yakınlarının olay yerine gelmesine kadar eziyet ve kötü muameleye uğradıklarını beyan etmiştir. Bu sırada bu şiddete bağlı olduğunu beyan ettiği darp ve cebir izleri ile bacağının diz bölgesindeki yaralanmasını tarafımıza göstermiştir. Kişinin yaralama ve yürümede güçlük çektiği tarafımızca da görülmüştür.
Devam eden süreçte itfaiye ve sağlık ekiplerinin olay yerine ulaşmış, gerekli müdahaleler sonrasında cenazelerin alınarak adli tıp işlemleri için ilgili kurama götürülmüş ve cenazeler sonraki gün Konya İli Karatay ilçesi Saraçoğlu Mahallesi'ndeki mezarlığa defnedilmiştir.
ANALİZ, TESPİT VE KANAAT
Olayların gelişim sürecine bakıldığında, mağdur ailenin sağduyulu tutumu nedeni ile olayın bir Kürt-Türk çatışması olmadığı görülmüştür. Aynı sağduyu hâlihazırda da bir Kürt-Türk çatışmasına yer vermeyecek niteliktedir.
Süregelen taciz ve saldırılar görüntüde birtakım sebeplere dayandırılmış ise de temelde saldırgan tarafın ırkçı ve etnofobik tutumundan kaynaklanmıştır. Mağdurların saldırıya uğramasının sebebi de Kürt olmalarından dolayıdır.
Süregelen olaylarda adli ve idari makamlarının ağır ihmalleri görülmüştür. Etkili soruşturma yapılmamış ve etkili önlemler alınmamıştır. Ramazan ayında 12 Mayıs gecesi mağdur taraf, ırkçı söylemler ve etnofobik davranışlar sergileyen kalabalık grup tarafından ikametlerinde saldırıya uğramış, yaşam hakları ihlal edilmiştir. Bunun üzerine başlatılan soruşturma etkili bir soruşturma olmayıp, bir kısım şahıslar soruşturma dışında tutulmuş ve gözaltına alınmamış, gözaltına alınanların bir kısmı şeklen tutuklanmış ve kısa zamanda salıverilmiştir. Bu cezasızlık ile ödüllendirme saldırganları suç işlemede cesaretlendirmiştir.
Ailenin bu saldırı sonrasında da taciz ve saldırılara uğramaya devam etmesine ve ısrarlı taleplerine rağmen aileye etkili koruma sağlanmamıştır. Dedeoğlu ailesinin katledildiği 30.07.2021 tarihinde gerçekleştirilen olayın planlı bir olay olduğu, bir kişi tarafından gerçekleştirilmediği, bir organizasyon kapsamında yapıldığı kanaatine varılmıştır.
Bilinçli bir şekilde gündemi ve olayın yönünü saptırmak için olayı gerçekleştirdiği iddia olunan kişinin; kısmi, hızlandırılmış ve birden fazla açısı olan kamera olmasına rağmen tek açılı kamera görüntüsü amaçsal olarak servis edilmiştir. Amaçsal servis edilen görüntüde katilin davranışları, maktulleri öldürme şekilleri ve olaydan sağ kurtulanın olmadığı birlikte değerlendirildiğinde katil zanlısının psikolojik motivasyon ve silah kullanma eğitimi aldığı şüphesini uyandırmaktadır.
Olay yerine intikal eden 8 kişilik aile yakınlarına kolluğun yapmış olduğu muamele ayrıca suç teşkil etmektedir. Bu durum soruşturmanın etkin yürütülmesinin önüne geçmekte ve delil karartma şüphesi uyandırmaktadır. Bu tespitlerimizin ışığında mevcut endişelerimiz vardır. Olayın yönünü değiştirmeye yönelik ve olayı basit bir adli saka değerlendirilmesi söz konusu olabilir.
Bu hususta olay mahalline yakın araçların PTS kayıtları, olay yerine yakın mobese kayıtları, şüphelilerin HTS kayıtları ve iletişim halinde olduğu kişiler ile telefon trafikten derhal celp edilerek muhafaza edilmesi zorunludur.
Daha önceki olaylar dikkate alındığında, mevcut soruşturma ile mağdur aile vekilinin etkin bir avukatlık mesleği faaliyetinin devam etmesini engellemektedir. idari ve adli makamlarının süregelen ağır ihmaller neticesinde 7 kişilik aile fertlerinin her birinin başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarının ihlal edildiği ortada olup, tarafımızca da tespit edilmiştir.
Analiz, tespit ve kanaatimiz neticesinde devletin; etkili işlemler yapması, bu olay ile ilgili failleri ve organizasyonları ortaya çıkarması ve cezalandırması gerekmektedir. Siyaset kurumları ve siyasi kişilerin ırkçı düşünceyi teşvik edici söylemlerinden kaçınması şarttır. Ayrıca ırkçı düşünce ve zihniyeti çağrıştıran yasal düzenlemelerin derhal ayıklanarak mevzuattan çıkarılması ile ırkçılığın suç olarak düzenlenmesi amacı ile kararlar alınması amaçlanmalıdır.
FACEBOOK YORUMLAR