Kürdistan Bağımsızlığa Doğru
Azad Kürdistan'da yapılması düşünülen bağımsızlık referandumunun tarihi belli oldu: 25 Eylül 2017.
Kürdistan Federe Devleti Başkanı Mesud Barzanî'nin başkanlığında dün (7 Haziran) Kürdistan Parlamentosu'ndaki siyasî parti temsilcileri, başbakan ve hükümet yetkilileri, Yüksek Seçim Kurulu yetkilileri biraraya geldi. Toplantıda, bağımsızlık referandumu, Kürdistan Parlamentosu ve Başkanlık seçimi, iç sorunlar, bölgesel ve dünyadaki sorunlar ele alındı. Bağımsızlık referandumu için tarih belirlendi.
Toplantıda şu maddeler konusunda anlaşma sağlandı:
? 25 Eylül 2017 tarihinde Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan idaresi dışında kalan tartışmalı bölgelerde referandum yapılması,
? Referanduma kadar tüm siyasî tarafların, millî birliğin oluşturulması, parlamentonun aktifleştirilmesi ve iç sorunların çözümü konusunda anlaşması,
? Halkın yaşam koşullarına yönelik Kürdistan vatandaşlarının ekonomisinin inşâsının yapılması, memurlar, işçiler, araştırmacılar ve düşük gelirli vatandaşların durumunun iyileştirilmesi,
? Başkan Mesud Barzanî başkanlığında Referandum Üst Komisyonu'nun kurulması.
Siyasî partilerin temsilcileri, 12 Haziran'a kadar referandum öncesi ve referandum sonrası komiteleri için temsilcilerini belirleyecekler.
Başkent Erbil (Hewlêr)'e bağlı Pirman ilçesinde gerçekleşen toplantıya şu siyasî partiler katıldı: Kürdistan Demokrat Parti (KDP), Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan İslamî Birlik Partisi (Yekgırtu), Kürdistan İslamî Hareket Partisi (Bızutnewe), Kürdistan Komünist Partisi, Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KDSP), Emekçiler Partisi (Zehmetkeşan), Kürdistan İşçi ve Emekçiler Partisi,Kürdistan Kalkınma ve Reform Partisi, Erbil Türkmen Listesi, Irak Türkmen Cephesi (ITC), Türkmen Kalkınma Partisi, Kürdistan Parlamentosu Ermeni Listesi, Aşuri Demokratik Hareketi ve Aşuri ve Kildani Meclisi.
Toplantıya, Değişim Hareketi (Goran) ve Kürdistan İslamî Topluluk (Komel)partileri katılmadı.
Bu arada, toplantıda Kürdistan Bölgesi'nde yapılacak başkanlık ve parlamento seçimlerinin tarihi de netleştirildi. Buna göre, başkanlık ve parlamento seçimleri 6 Kasım'da yapılacak.
Başkan Mesud Barzanî, Mart ayında bağımsızlık referandumu için Birleşmiş Milletler (BM)'den gözlemci talebinde bulunmuştu. Bağımsızlık referandumu için nihaî karar ise dün, 7 Haziran 2017 günü alındı.
* * *
Bizler hem inancımız hem fikrî duruşumuz gereği köleliğe, boyunduruk altında yaşamaya karşı olup özgürlük ve bağımsızlıktan, 60 milyonluk bir millet olan ve kendilerine özgü dili, kültürü ve binlerce yıllık tarihi olan Kürt milletinin hürriyeti ile insanlık tarihinin ve medeniyetin beşiği olan cennet Kürdistan vatanının istiklâlinden yana olan vatanperver bireyler olarak, Güney Kürdistan'daki bağımsızlık referandumunu tüm kalbimizle destekliyor, bu kararı aldıkları için başta Kürdistan Hükûmeti ve Sayın Mesud Barzanî olmak üzere tüm Kürdistanî kurum, kuruluş ve şahsiyetleri can-ı gönülden tebrik ediyoruz.
Vatanı işgal edilip beş parçaya bölünen, dili yasaklanan, şehir ve köy isimleri haritadan silinen, tarihi ve medeniyeti gaspedilen, kültür ve folkloru çalınan, varlığı dahi inkâr edilen mazlum ve mustaz'âf Kürt milletinin bütün bu acıları geride bırakmasının ve kendi öz yurdunda emniyet içinde yaşamasının, kendi topraklarında huzur içinde hayatlarını idame ettirebilmesinin yêgane yolu, Kürt milletinin kendi kendini yönetmesidir.
Allah-û Teâlâ hiçbir milleti diğer bir milletin kaburga kemiğinden yaratmamıştır. İnsanlar hür olarak yaratılmıştır ve tüm milletlerin hür ve müstakil bir şekilde yaşamaya hakkı vardır. Dolayısıyla, tıpkı diğer hür ve müstakil milletler gibi Kürtler'in de hür ve müstakil millet olarak yaşamaya hakları vardır. Bu, Allah Tebareke we Teâlâ tarafından yaratılış itibariyle (fıtrat) verilmiş bir haktır, doğuştan var olan bir haktır.
Hürriyet ve istiklâl gibi milletler için yaşamın candamarı olan iki nefes borusunu yitirmiş, başka milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altında yaşayan milletlerin nasibine zûlüm ve katliâmdan başkası düşmez. Hürriyet ve istiklâlini kaybetmiş milletler, her tür felâkete karşı savunmasız haldedirler. Katliâma uğrarlar, dilleri veya inançları yasaklanır, ama bunlara karşı koyacak bir devletleri ve orduları yoktur.
Hürriyet ve istiklâl, bir vatan için ve o vatanda yaşayan millet için, varlığını ikame edeceği su ve hava hükmündedirler. Dolayısıyla, gerek Kürt millî lideri Qazî Muhammed ve gerekse Boşnak millî lideri Aliya İzzetbegoviç'in belirttiği gibi,"Hürriyet ve istiklâlini kaybetmiş milletler, her şeylerini kaybetmiş demektir."Hiçbir onurlu ve şerefli millet, başka bir milletin esaret veya tahakkümü altında, ona bağlı olarak yaşamak istemez. Bundan ayrıca ilahî öğretiler de men etmektedir.
Geçmişte Kürt halkına Enfal, Halepçe gibi insanlık tarihinin en korkunç soykırımlarını yaşatan, bugün ise mezhepçi ve asimilasyoncu bir politika güden ve zaten kendisi de başka merkezlerden yönetilen Irak devletiyle aynı çatı altında yaşama imkânı kalmamıştır.
Bağımsızlık istenci ve referandum kararı, son derece doğru ve olumlu bir karardır. Olması gereken oluyor ve hakikat tecelli ediyor. Kürdistan hakikat, bağımsız Kürdistan ise haktır. Bunun tartışmasının yapılması bile hak ve hakikate karşı savaş açmaktır, cehalettir. Hakkı inkâr etmektir.
Kürtler bir kitle değil, bir millettir. Binlerce yıllık köklü bir tarihe sahip, dünyanın en zengin dillerinden biri olup tam dört lehçesi bulunan Kürtçe'yi konuşan, ülkesi medeniyetin beşiği olan bereketli Mezopotamya havzası üzerinde yer alan, 60 milyonluk bir millettir, Kürtler.
Başta dîn kardeşlerimiz olan İslam ülkeleri olmak üzere, yeryüzündeki bütün ülkeleri ve dünyadaki tüm ulusları, Kürt ulusuna karşı anlamsız husumet ve saygısızlıklarına son vermeye, Kürtler'in hür ve müstakil bir millet olarak yaşama haklarına saygı duymaya dâvet ediyoruz.
Bulundukları ülkelerde farklı yayın organlarında kalem oynatan veya değişik siyasî partilerde görev alan tüm Kürt yazarlara ve Kürt siyasetçilere, bütün Kürtler'e çağrımız ise, hangi inanç ve düşüncede olurlarsa olsunlar, hangi fikrî ve siyasî çizgide bulunurlarsa bulunsunlar, hangi yayın organında, hangi kurum ve kuruluşta ve hangi dernek veya siyasî partide görev alıyorlarsa alsınlar, meslekleri, kariyerleri, statüleri ne olursa olsun, bütün Kürt milletinin ortak namusu olan bu millî dâvâda kendi milletinin ve vatanının yanında yer almaları, Kürdistan'daki bağımsızlık sürecini desteklemeleridir.
Azîz Kürt milletinin hürriyeti ve kutsal Kürdistan vatanının istiklâli, Kürt olarak yaratılmış olan her bireyin ortak şerefi, ortak haysiyeti, ortak namusudur. Millî bir dâvâdır. Millî bir dâvâ, dünyevî çıkarlara yahut ideolojik fantezilere kurban edilemez. Bunu yapmak ? Allah muhafazâ ? kişiyi "kendi halkının haini" durumuna düşürür. Bu ise kıyamete dek silinmeyecek bir utançtır.
Kürdistan'daki referandum sürecini ve bağımsızlık yürüyüşünü destekleyelim.
İBRAHİM SEDİYANİ - sediyani.com