'Terörle İslam'ı yan yana getirenler aynı odaklıdır'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ankara Üniversitesi Asya Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Türk-Japon İşadamları Derneği tarafından Ankara Üniversitesi 100. Yıl Konferans Salonu'nda Tokyo Camisi ve Külliyesi'nin kuruluşunun 80. yılı anısına gerçekleştirilen 4. Uluslararası Abdürreşid İbrahim Sempozyumu’nun açılışında konuştu.
Sempozyumun düzenlenmesine kendisinin de destek verdiğini belirten Kurtulmuş, bundan sonraki yıllarda hem akademik hem kültürel alanda Abdürreşid İbrahim üzerinde çok ciddi çalışmalar yapılmaya devam edileceğini bildirdi.
Abdürreşid İbrahim’in yaşamına ilişkin de bilgiler de veren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, onun yaşadığı dönem ile bugün arasında benzerliklerin bulunduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, "Maalesef bu dönem de İslam dünyasında ciddi altüst oluşların yaşandığı dönem. İslam karşıtlarının bütün dünyada İslamofobya merkezlerini harekete geçirerek, Müslüman karşıtlığı, düşmanlığı ve İslam düşmanlığını ne kadar güçlü bir şekilde yaydığını görüyorsunuz. Diğer taraftan İslam dünyası çok önemli çabalar içerisinde, kıvranıyor, uğraşıyor, ayağa kalkmaya çalışıyor. Türkiye, İslam dünyasının özeti olarak, bir taraftan ekonomik ve siyasi istikrarını sağlamaya çalışıyor bir taraftan teknolojide ileriye gitmeye çalışıyor. Bir taraftan uzay araştırmaları merkezlerimizi, uzay ajanslarımızı kurmaya çalışıyoruz bir taraftan hızlı trenlerimizle, köprülerimizle, yollarımızla Marmaraylarımızla gerçekten modern bir Türkiye olmaya gayret ediyoruz. Bir taraftan da kendi değerlerimiz üzerinde yükselmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Bütün bunları yaparken bir olumsuz gelişmenin de doğudan batıya bütün İslam dünyasında yaşandığını anlatan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
"İslam’a karşı açıktan ve dışarıdan saldırılarını sürdüren İslamofobya merkezleri olduğu gibi maalesef İslam’ın muazzez ve mukaddes adını kullanarak, İslam adına cinayet işleyenler, İslam’ı kötü bir şekilde dünyaya tanıtanlar, İslam’ı gerilikle, kanla, terörle, barutla eş anlamlı hale getirmek için olağanüstü gayret sarf edenler var. İsimleri şu ya da bu terör örgütü olabilir. Ülkelerimizi, Müslüman topluluklarını geri bırakmak isteyen kuruluşlar olabilir. Ama inanın ki birbirine düşman gibi görünse de İslamofobya odaklarıyla İslam’ın muazzez ve mukaddes ismini kullanarak, terörle İslam’ı eş anlamlı hale getirmek isteyen çevreler, aslında aynı odaklardır, aynı çevrelerdir, aynı merkezden güç alan birtakım gruplardır. "
“Kendi kültürel özelliklerimizi koruyarak modernleşmeyi sağlayacak olan da biziz”
Numan Kurtulmuş, Abdürreşid İbrahim ve onun gibi insanların, bütün İslam büyüklerinin o zamanlar söylediklerinin, bugünkü İslam topluluklarının uyanışı için de önemli işaret taşları olduğunu belirterek, şunları anlattı:
"Biz ilimle, bilgiyle, fenle, ahlakla, kendi medeniyetimizin değerleriyle, birtakım eğitim kurumlarımızla, modern kurum ve kuruluşlarımızla ama aynı zamanda İslami değerleri de önemseyen ve bütünleştiren bir anlayışla ancak ayağa kalkabiliriz. Japonya’nın yükselmesi böyle olmuştur. Benzer şekilde kendi kültürel özelliklerimizi koruyarak modernleşmeyi sağlayacak olan da biziz. Ama maalesef uzun yıllar boyunca 40 sene, 30 sene, 20 sene evvel böyle bir sempozyum yapılamazdı. Çünkü Japonya Camisi'nden bahsetmek, Japonya’da İslam’ın dirilişinin öncüsü olan Abdürreşid İbrahim’den bahsetmek geri bir tavır, geri bir anlayış olurdu. Hiçbir rektör buna cesaret edemeyeceği gibi hiçbir araştırma merkezi de Abdürreşid İbrahim üzerine konuşamaz, konuşturamazdı. Çok şükür Türkiye’de bu anlamda ileri bir noktaya geldik. Medeniyetimizin geçmişinin hepsine birden sahip olmak durumundayız."
"Herhangi bir dönemin iyi olması için bir dönemin kötü olması gerekmiyor"
Uzun yıllar Türkiye’de tarihin, birbirinden kopuk safhalar halinde anlatıldığını aktaran Kurtulmuş, milletlerin tarihinin bir hikaye kitabı gibi okunamayacağını kaydetti.
"Bizim gibi çok geniş bir tarihi altyapısı olan milletlerin tarihi ise bir hikaye gibi değil, ancak bir roman gibi okunabilir." diyen Kurtulmuş, "Tarihin hiçbiri bir diğerinden kopuk değildir. Selçuklu tarihi, Osmanlı tarihi ya da Cumhuriyetimizin tarihi birbirinden ayrı milletlerin öyküsü değildir. Selçuklu da Osmanlı da ondan öncesi de bizimdir, cumhuriyet tarihi de bizimdir. Herhangi bir dönemin iyi olması için bir dönemin kötü olması gerekmiyor. Şimdi biz tarihimizi düzgün, iyi olarak okumaya başladık. Tarihini çarpık olarak okuyanlar, hikaye kitabı gibi okuyanlar, sadece bir tek hikaye içerisinde kalır ve o hikaye içerisinde kaybolur giderler." değerlendirmesinde bulundu.
Sempozyuma, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Hiroshi Oka, Ankara Üniversitesi Asya Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Merthan Dündar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Kaynak : Trthaber.com.tr