'Türkiye bir mucize gerçekleştirdi'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Ekonomi Üniversitesinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir mucize gerçekleştirdiğini, bu kadar olumsuz olay, yol kazasının yaşandığı bir yolculukta gelinen noktanın küçümsenmemesi gerektiğini söyledi.

İçine kapalı, sanayi ürünleri ithal eden1980'lerdeki Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük 16. büyük ekonomisi haline geldiğini anımsatan Zeybekci, son yıllardaki iktisadi gelişmeler hakkında bilgiler verdi.

7 Haziran'daki seçim öncesi asgari ücreti yükselteceklerini açıklayan partilerin olduğunu hatırlatan Zeybekci, "Asgari ücreti 5 bin liraya çıkaracaklarını söyleyenler oldu. 'Asgari ücret mükemmel bir ücrettir, insanlar bununla refah içinde yaşar' demiyorum. Milli gelirine oranla en yüksek asgari ücreti ödeyen ülkeyiz." diye konuştu.

Öğrencilerin sorularını cevaplandırdı

Programda öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Zeybekci, yeni sistemde cumhurbaşkanına TBMM'nin feshi yetkisi verilmesi tartışmalarının hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:

"Fesih, tek taraflı bir şeydir. Diğer konu ise seçimlerin yenilenmesi meselesidir. Hem TBMM hem de cumhurbaşkanına seçimleri yenileme yetkisi verilmiştir. Cumhurbaşkanının fesih yetkisi derseniz, kelime anlamını tartışmayacağım. O zaman TBMM'nin de cumhurbaşkanını feshetme yetkisi vardır. Kelimeye takılmayalım yetkiye bakalım. Cumhurbaşkanı, seçimlerin yenilenmesi ile ilgili karar aldığında Cumhurbaşkanı hem kendisi hem Meclis ile seçime gider. 'Cumhurbaşkanı Meclis'i feshetti' diye bir şey yok. Zaten onu dediği anda otomatik olarak seçimdir."

Halk oylamasında 'evet' çıkmazsa köyleri hizmet götürmemekle tehdit ettiği iddia edilen Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman'ın cezalandırılıp cezalandırılmayacağı yönündeki soru üzerine Zeybekci, şunları söyledi:

"Yıllardan beri terör örgütüne bağlı olan belediyelerin oralarda neler yaptığını hala görüyoruz. O coğrafyada terör örgütüne o sandıklardan yüzde 100 çıkmazsa o insanların nelerle tehdit edildiğini biliyoruz. Bunlara takılmıyoruz. Adilcevaz Kaymakamı böyle bir şey dediyse hesabı sorulmalı. Ama diğer taraftan terör örgütünün orada yıllardan beri uyguladığı zulüm ve terör örgütününe yakınlığıyla bilinen o partinin mensubu olan büyükşehir belediyelerinin kendilerine oy vermeyen beldelere, ilçelere, köylere ve mezralara bir taş taşımadığını biliyoruz ve şahit oluyoruz. O bir yanlış, Adilcevaz Kaymakamı böyle bir şey dediyse gereği yapılır, devletin memurudur hesabı sorulur."

"Hukuk dışı iş yapan ABD'dir"

Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın tutuklanmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Zeybekci, şöyle konuştu:

"Uluslararası diplomaside müttefik olduğunu iddia edilen bir ülke, Halk Bankasının müdürüyle ilgili bilgiye ihtiyacı varsa, sorusu varsa bunu normal medeni, hukuki, ahlaki yollardan yapmayarak bir Türk vatandaşını derdest ederek gözaltına aldığı benim gençlerim, halkım tarafından suç olarak görülmüyor mu... Hukukta masumiyet asıldır. Diyorlar ki 'Rıza Sarraf ile suç ortağı iddia edilen birinin'... Nereden çıkardınız bunu, orada hukuk dışı iş yapan ABD'dir. Niye sormadın bugüne kadar bunu."

Makam araçlarının sayısı

Türkiye'deki makam araçları sayısı ve milletvekili maaşlarına ilişkin soru sorulması üzerine Ekonomi Bakan Zeybekci, Türkiye de siyasetin itibarsızlaştırılmak istendiğini, TBMM'yi en itibarlı kurum yapmak zorunda olduklarını, devletin harcamalarının ve milletvekilli maaşlarının tartışıldığını belirtti.

"Bir bakan olarak herhalde maaşım 15-16 bin lira civarındadır" diye konuşan Zeybekci, şöyle konuştu:

"2002 yılındaki İstanbul Sanayi Odasının ilk bin listesinde benim şirketlerimden birisi 932. sıradaydı. Şu anda yönetim kurulu başkanlığını bıraktığım şirketlerimde bin 50 civarında kardeşimizin çalıştığı işimiz devam ediyor. Şirketlerimde bir bakan olarak bana ödenenden çok fazla maaş alan en 10-15 arkadaşım var." ifadelerini kullandı.

Zeybekci, devletin küçülmesi ve tasarruf yapması gerektiği düşüncesine katıldığını vurguladı.

Türkiye'de üretilmiş bir otomobille seyahat etmeyi çok istediğini dile getiren Zeybekci, "Toplayın tüm makam araçlarını kaç tane olabilir. Hedefe koyduğunuz siyasi partilerin genel başkan ve yardımcılarının, Cumhurbaşkanının araçlarını toplayın 100-200 rakamını geçmez. Türkiye'de 20 milyon otomobil var, 200 makam aracını devletten dışarı çıkardığımızda Türkiye'de bu işi başarmış mı olacağız. O makam araçlarına takıldığımızda tuzağa düşmüş oluyoruz." dedi.

"Sola iyi gelir"

Zeybekci, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminde milletle kucaklaşan sağ ya da sol partiler iktidara gelecek. Yeni sistem sola iyi gelir. İktidar ümidi olan ve bu ülkeyi geleceğe taşımak isteyen bir sol anlayış yerleşecek. Uçlar ortaya gelecek. Bu sistem iyi olacak."

Bir öğrencinin "tek adam" eleştirisi ve Libya, Irak, Suriye örnekleri üzerine Zeybekci, "Sen Suriye'deki Esed'in, Libya'daki Kaddafi'nin, Saddam'ın seçimle geldiğini mi iddia ediyorsun...Saddam, Esed, Kaddafi tek adam, devlet başkanları değil. Sözde seçimler olabilir, genelde oy oranları yüzde 99'dur. Türkiye'ye haksızlık yapmayalım.Türkiye'de demokrasi oturmuştur. Halk seçimlerde öyle bir karar verir ki siyaset hesabını sorar, sistem çalışır." diye konuştu.

Galatasaray'dan ihraç edilen futbolculara ilişkin soruyu da yanıtlayan Bakan Zeybekci, şunları söyledi:

"Galatasaray Genel Kurulu'nda, Hakan Şükür ve Arif ile ilgili 'AK Parti hükümetleri 15 yıldır hata yapabiliyorsa' deniliyor. FETÖ, 15 yıldan beri değil 40 yıldan beri yapılan bir hatadır. 50 yıldan beri süren bir hata. Hatta İzmir'de başlayan bir hata. Hakan Şükür veya yargılanan, yargılama aşamasında olanlar çıktılar, 'terör örgütünü kınıyoruz, onlardan biri değiliz, yok öyle bir şey' dediler mi. Galatasaray Yönetim Kurulu ona rağmen mi böyle bir karar aldı. Ben onlara katılmıyorum."

Programın ardından Zeybekci'ye üniversite yönetimi tarafından kravat hediye edildi.

Kaynak : Trthaber.com.tr