Zırhlı Araç 85 Yaşındaki Kadını Ezdi Parçalarını Kardeşine Toplattı

Lice'de zırhlı polis aracı tarafının çarpması sonucu ölen 85 yaşındaki Pakize Hazar'ın ezilmesine tesadüfen şahit olan kardeşi Hasret Yaşarer, polisin eline siyah bir poşet vererek, 1 metrelik alana dağılan ablasının uzuvları için 'Git kardeşinin parçalarını topla' dediğini söyledi.

14 Haziran'da yaşanan olayla ilgili ve Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada, "Unutulmamalıdır ki trafik kuralları ve diğer yasal düzenlemeler vatandaşları bağladığı gibi kamu görevlilerini de bağlamaktadır. Pakize Hazar'ın hayatını kaybettiği yerde yapılan inceleme ve tespitlerde, olayın gerçekleştiği yerin Emniyet Müdürlüğü ve Hükümet Konağı arasında kalan bir cadde olduğu ve bu caddenin uzun bir süredir güvenlik gerekçesiyle beton bloklarla trafiğe kapatıldığı ve sadece kamu araçlarının caddeye giriş yapabildiği gözlemlenmiştir. Trafiğin olmadığı bu caddede böyle vahim bir olayın gerçekleşmiş olması aracı kullanan kamu görevlisinin ne derece pervasız olduğunun açık göstergesidir" denilmişti.

Eşi ile birlikte Abalı (Korxe) köyünde yaşayan Hazar'ın yaşlılık maaşını almak üzere ilçe merkezine geldiği sırada yaşanan olaya tanık olan 80 yaşındaki kız kardeşi Hasret Yaşarer de yaşadığı Yamaç Köyü'nden yaşlılık maaşını almak üzere ilçe merkezine geldiği belirterek, caddenin ortasında zırhlı aracın bir kadına çarptığını ve zırhlı aracın olay yerinde beklememesi üzerine kadına yardım etmek için olay yerine koştuğunu anlattı. Kanlar içerisinde yerde yatan kadının ablası olduğunu fark ettiğini anlatan Yaşarer, "Vücudunun yarısı paramparça olmuştu. Vücudunun parçaları 1 metrelik alana yayılmıştı. İlkin tam emin olamadım ama kadının giydiği ayakkabı ve elbiselerden ablam olduğuna emin oldum" dedi.

'POLİS POŞET VEREREK TOPLA DEDİ'

Kardeşini o halde görmesinin ardından sinir krizi geçirdiğini ve olay yerine gelen polislerin kendisini uzaklaştırmak istediğini anlatan Yaşarer, "Ben polislere kadının ablam olduğunu söyledim. İlkin inanmadılar ama daha sonra kimliğimi alıp ablamın kimliği ile karşılaştırdılar. Daha sonra yanıma gelen bir polis 'Evet senin ablan' dedi bana" sözleriyle o anları anlattı. Ablasının Lice'de olduğundan dahi haberi olmadığını belirten Yaşarer, "Polis daha sonra elime siyah bir poşet verdi ve 'Git ablanın parçalarını topla' dedi. Ben de etrafa dağılan vücudunun parçalarını torbaya doldurup polise verdim. Bu an boyunca sadece beni izlediler. Zaten daha sonra bayılmışım. Gözümü hastanede açtım" dedi.

İstanbul'dan Lice'ye gelen Hazar'ın oğlu Mehmet Hazar da, "Tek isteğimiz hukukun yerde kalmaması, varsa eğer adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Bu böyle kalmamalı. Çünkü suçsuz fakir fukara annemizi bizden sebepsiz aldılar" dedi. İlçede daha önce zırhlı araçların bir kadını ağır yaraladığını ve bir yurttaşın da aracına çarptığını hatırlatan Hazar, "Ne yapsalar yanlarına kalacak diye hesaplıyorlar. Bu işin peşini bırakmayacağız. Bu tür olayların hep üstü örtüldü. Artık bu tür olayların son bulmasını istiyoruz. Bu olayların son bulması için ne gerekiyorsa yapılmasını talep ediyoruz. Sorumluların hak ettiği cezayı almalarını istiyoruz" dedi.

Bu yıl zırhlı araç çapması sonucu yaşamını yitiren ve yaralananların bazıları şöyle:

*19 Nisan tarihinde Van'da zırhlı araç çarpması sonucu 2 yurttaştan 1'i yaşamını yitirirken, 1 kişi ise ağır yaralandı.

*Van'ın Edremit ilçesinde 25 Nisan tarihinde zırhlı araç çarpma sonucu 1 ağır 3 kişi yaralanırken, Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören Kahır Adsız (42) adlı yurttaş yaşamını yitirdi.

*Mardin'in Dargeçit ilçesinde bulunan Bahçebaşı Mahallesi'nde Emniyet Amirliği'ne yakınında bulunan okulundan eve giden 7 yaşındaki Berfin Dilek, zırhlı araç çarpması sonucu 9 Şubat tarihinde yaşamını yitirdi.

*19 Şubat 2016 tarihinde Dilşa Ak ve aynı yıl içerisinde 24 Temmuz'da Van'da 4 yaşındaki Taha Kılıç, zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybetti.

*3 Mayıs tarihinde ise bir zırhlı aracın evin duvarını yıkarak girdiği evde Muhammet (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşler katledildi.

Taybet İnan Pkk'nin alçak çukur olayları döneminde Silopi'de öldürülmüş ve cesedi sokak ortasında bırakılmış ailesinin cesedini almasına 7 gün boyunca izin verilmemişti